Özkaptan M. (Yürütücü), Meydan A. F., Gülyüz E., Özdemir Y., Krijgsman W., Anselmetti F.
TÜBİTAK Projesi, 2021 - 2024
Manyetik alan, Dünya'nın en önemli özelliklerinden biridir ve
gezegenimizin gelişiminde önemli bir rol oynar. Her ne kadar manyetik alanın
insanlığa (bilinçsizce) ilk faydaları MÖ. 200 yıllarına kadar uzansada,
bilimsel anlamda ancak son yüzyılda çığır açabilecek çalışmalara öncülük
edebilmiştir. Levha tektoniği, jeolojik zaman serileri, okyanus ortası sırtlar,
manyetik alanın yoğunluk ve seküler değişimleri gibi birçok alanda
yerbilimcilere önemli veri kaynakları sağlamaktadır. Genel olarak, manyetik
alanın iki önemli bileşenini (yoğunluk ve yön) kullanan bu çalışmalar, her
geçen gün gelişen hassas ölçüm sistemleri sayesinde, geçmişteki manyetik alan
değişimlerinin doğru bir şekilde belirlenmesini sağlar.
Manyetik alanın yoğunluk ve yönü jeolojik olarak çok kısa
sayılabilecek zaman dilimlerinde değişimler gösterebilmektedir. Manyetik alanın dipol karakteristiğinden
farklı olan bu olay, paleoseküler değişimler (PSV) olarak isimlendirilmektedir.
Bu anomaliler, çok kısa zaman aralıklarına ve görece düşük genliğe sahip
olmalarına rağmen, bölgesel ölçekte kendine has karakteristik özellikler sergileyebilmektedir.
Görece kısa zaman aralıklarındaki bu değişimlerin doğru bir şekilde
modellenmesi ile hassas yaşlandırma çalışmaları için önemli referans
sağlanabilmektedir. Örneğin, Türkiye için kaliteli bir PSV kaydı sayesinde;
Dünya'nın manyetik alanının modellenmesi çalışmalarında ya da Anadolu ve yakın
civarı arkeomanyetik alanların hassas tarihlendirilmesinde yararları olacaktır.
Önerilen proje ile, Türkiye ve yakın çevresi için ilk kez yaklaşık
son 100 bin yıllık 3B’lu olarak ve yüksek çözünürlüklü paleomanyetik değişim
anomalileri üretilecektir. Çalışma, Doğu Anadolu’daki üç büyük gölden (Van,
Çıldır, Erçek) karotlar ve 2 farklı volkanik sahadan alınacak örnekler ile
gerçekleştirilecektir. Ayrıca, 14C ve Ar-Ar gibi diğer yaşlandırma
teknikleri de istifin belirli seviyelerine uygulanarak bağımsız yaş kontrolü
sağlanacaktır. Bu sayede, öncelikle bölge ve Türkiye için önemli bir eksiklik
olan paleoseküler değişim ve paleoyoğunluk abakları üretilecektir. Bölge için,
manyetik alanın son yüz binyıllık parmak izlerini teşkil edecek bu değişim
grafikleri; tektonik, stratigrafik, iklim, arkeoloji gibi daha birçok alanda
önemli bir altlık, referans olarak kullanılabilecektir. Özellikle, son yüz bin
yılın kesintisiz ve yüksek çözünürlüklükleri sayesinde diğer yaşlandırma
yöntemlerin önemli eksiklikleri (kesintili) tamamlanmış olacaktır. Elde
edilecek yüksek hassasiyetli ve devamlı yaş verisi, Anadolu’daki arkeolojik
sahalarda, genç volkanik birimlerin ve global ölçekte benzer yaşlı sedimanter
kayaçların yaşlandırılmasında referans olarak kullanılabilecektir.
Projenin ikinci önemli çıktısı olarak; paleomanyetik yoğunluk
değişimleri ile paleoiklimsel sonuçlar arasında benzerlikler araştırılacaktır.
Böylelikle, 14C hassas yaşlandırma metodunun optimizasyonu için
elzem olan veri setleri sağlanacaktır. Son olarak, sedimantasyon oranlarındaki
değişimler veya anlık manyetik yönlerdeki sapmalar sayesinde, bölgenin deprem
gibi güncel tektonik aktivite geçmişi hakkında çıkarım yapılması
hedeflenmektedir.
Paleomanyetik çalışmalar, Hollanda’da bulunan Utrecht
Üniversitesi, Fort Hoofddijk Paleomanyetizma Laboratuvarında, proje danışmanı
ve laboratuvar sorumlusu Prof. Dr. Wout Krijgsman gözetiminde yapılacaktır. Paleoiklim
çalışmaları, Bern Üniversitesi (İsviçre), Jeoloji Bilimleri Enstitüsü ve
Oeschger İklim Değişikliği Araştırma Merkezinde, Prof. Dr.Flavio S. Anselmetti
danışmanlığı ve gözetiminde gerçekleştirilecektir. Projede yer alacak olan iki genç
araştırmacılar (Lisansüstü öğrenci), yurtiçi imkanların yetersiz olmasından
dolayı, ilgili laboratuvarlarda analizleri gerçekleştirerek, uluslararası
alanda yeni bağlantılar ve önemli deneyimler kazanmış olacaklardır. Proje
kapsamında elde edilecek sonuçlar, disiplinler arası birçok bilimsel çalışmada
referans niteliğinde olacak ve SCI listesinde yer alan uluslararası dergilerde
yüksek yayın potansiyeline sahip olacaktır.