Ricania simulans (Hemiptera: Ricaniidae) ile mücadelede prototip mikoinsektisit üretimi


Demir İ. (Yürütücü), Sezen K., Güney E., Biryol S.

TAGEM Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Projesi, 2017 - 2020

  • Proje Türü: TAGEM Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Projesi
  • Başlama Tarihi: Ağustos 2017
  • Bitiş Tarihi: Ocak 2020

Proje Özeti

Çay, Ülkemizde tarımı yapılan en önemli sanayi bitkilerinden biridir. Çay, Türkiye’de doğal olarak Doğu Karadeniz Bölgesi kıyı kesimlerinde yetişmektedir. Çok sayıda ailenin temel geçim kaynağı olan çay, tarımı çözüm bekleyen bir takım sorunlarla karşı karşıyadır. Avrupa Birliğine (AB) girme hazırlığında olan Türkiye, AB coğrafi hudutları içinde çay üreten ve dünyada kimyasal mücadeleye gerek duymayan doğal koşullarda çay yetiştiriciliği yapan tek ülkedir. Sadece bu özelliğinden dolayı Türkiye çayı, dünyanın en sağlıklı en doğal çayı olma özelliğini taşımaktadır. Türkiye, çay tarım alanlarının genişliği bakımından dünyada üretici ülkeler arasında 8. sırada, kuru çay üretimi yönünden 5. sırada, yıllık kişi başına tüketim bakımından ise 4. sırada yer almaktadır. Dünya çay sektöründe Türkiye’nin payı ise, çay tarımı alanında   %2.3, kuru çay üretiminde  %5.2, tüketimde %3.4 paya sahiptir. İhracatta ve ithalattaki payımız ise oldukça düşük seviyededir. Dünya çay pazarı 18 Milyar Dolar civarındadır. Türkiye’nin çay pazarı ise 2.5 Milyar Dolardır. Türkiye çay tüketen ülkeler arasında en üst sıralarda yer almaktadır. Yıllık Kişi başına ortalama çay tüketimi 3-4 kg arasında değişmektedir (URL-1).

Çeşitli sorunlarla karşılaşılan çay üretiminde ülkemizdeki en önemli sorun Ricania simulans’tir. Zararlının popülasyonu son yıllarda hızla artarak üreticileri tedirgin etmekte ve popülasyonunun yüksek olduğu yerlerde özellikle çay başta olmak üzereçeşitli sebzelerde ve meyvelerde (salatalık, fasulye, lahana, kivi) nimf ve ergin dönemlerinde beslenme ve yumurta koyarak zararlara neden olmaktadır. R. simulans’ın ağız yapısından dolayı bitkilerin öz suyunu emerek kurumalarına neden olduğu, bu aşamada salgıladıkları tatlı maddeden dolayı bitkileri kirlettikleri bilinmektedir. Avrupa ülkeleri arasında çay bitkisinde kimyasal ilaç kullanmayan tek ülke konumunda olan Türkiye için zararlı böceklere karşı biyolojik mücadele en uygun yoldur.

Entomopatojen funguslar zararlılarla mücadelede kullanılan biyolojik etmenler arasında önde gelmektedir.  Bugüne kadar laboratuvarımızda yürütülen çalışmalarda çeşitli böcek ve toprak örneklerinden çok sayıda entomopatojenik fungus izolasyonu gerçekleştirilmiş ve bunların ayrıntılı karakterizasyonları yapılmıştır.  Ayrıca,  bu izolatların çeşitli zararlılar üzerinde oldukça yüksek öldürücü etkilere sahip oldukları belirlenmiştir.  Entomopatojenik funguslar, tarım zararlıları ile mücadelede kullanım kolaylığı ve etkinliği yönünden oldukça avantajlı biyolojik mücadele etmenleridir. 

Önerilen bu projenin amacı, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü, Mikrobiyoloji Laboratuvarında yapılan daha önceki çalışmalarda yerel kaynaklardan elde edilen, detaylı olarak tanımlanan ve zararlılar üzerinde yüksek insektisidal etki gösteren, Beauveria ve Metarhizium cinslerine ait entomopatojen fungus suşlarından, R. simulans’a karşı mikoinsektisit potansiyeline sahip olanların belirlenmesi ve en yüksek etkiye sahip suştan prototip mikoinsektisit geliştirilmesidir. Bu doğrultuda 8 adet entomopatojen fungusun R. simulans üzerindeki patojenite testleri (1x107spor/ml) yapılacaktır. Bu testler sonucunda zararlı üzerinde en yüksek öldürücü etkiye sahip her iki cinsten iki suşun zararlı üzerindeki doz (1 x 105-9 spor/ml) denemeleri yapılacaktır.  Çalışmalar sonucunda en etkili suştan yağ-bazlı formülasyon geliştirilerek, formülasyonun zararlı üzerindeki testleri laboratuvar ve alanda gerçekleştirilecektir.

Bu proje sonucunda, R. simulans üzerinde çalışma yapılmamış önemi iki fungal cins olan Beuaveria ve Metarhizium’un birinden zararlının biyolojik mücadelesinde kullanılabilecek bir prototip mikoinsektisit dünyada ilk kez geliştirilmiş olacaktır.  Arıca, yağ-bazlı bir prototipmikoinsektisit ülkemizde de ilk kez üretilecektir.

Geliştirilecek mikoinsektisidin orta ve büyük ölçekte üretilerek ülke genelinde kullanıma alınması, Doğu Karadeniz Bölgesinde yetiştirilmekte olan başta çay olmak üzere diğer mahsullerdeki zararlılarla organik mücadele yolları yaygınlaştırılmış ve yerel kaynaklarla zararlılarla mücadele uygulamaları başlanmış olacaktır.  Bunun bölge ve ülke ekonomisi özerinde de etkisi yüksek olacaktır.