Akademik Veri Yönetim Sistemi
Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, BAP Y.Lisans, 2016 - 2017
Varoluşçuluk felsefesine göre insan, yaratıldığı
ilk günden beri bir benlik arayışı içerisine girmiştir ve bu arayış onu kimi
zaman kendi sorularında boğulmaya, kimi zaman yaptığı materyaller ile
savaşmaya, hatta kimi zaman Tanrı ile yüzleşmeye kadar itmiştir. Ancak yine
kendi sınırlarını zorlayarak, içerisinde bulunduğu durumun dışına çıkabilmeyi
başaran insanoğlu, evrenin ve kendisinin tek bir düzlemde birleşmediğini,
kişiliğinin karşılık bulduğu başka bir dünya olduğu inanışına dayandırdığı
düşüncelerini önce söze daha sonra ise kağıda dökebilmeyi başarabilmiştir. İşte
tam bu noktada, köy köy gezen ozanlar eşliğinde söylenen ve edebiyatın temel
branşlarından sayılan sözlü bir dal doğmuştur: şiir. Bu çalışma ile hedeflenen,
öncelikle şiirin doğuş sebepleri, aşamaları ve şiirin kendisinin geçirdiği
başkalaşıma ayna tutmak olacaktır. Daha sonra ise seçilen üç şairin (Robert
Graves, William Butler Yeats ve Sylvia Plath) şiirleri ile insanoğlunun
geçirdiği olgusal özbenlik arayışının izleri aranacaktır. Son olarak çalışma,
literatüre olan katkısını, bütün sosyal bilimlerin her yüzyılda çıkış noktası
olarak baz aldığı özbenlik arayışını, henüz sığ kalan birçok konusuyla derin
bir saha olan şiir alanında yaptığı kapsamlı bulgularıyla gerçekleştirecektir. Çalışma öncelikli olarak, sözlü edebiyatın doğuşunu gerekçeleriyle birlikte ortaya çıkartmayı, daha sonra bu temel üzerinden tarihsel ve kültürel bir kronoloji izleyerek şiir çalışmalarının fenemenolojik özbenlik arayışının bir yansıması olduğunu, seçilmiş üç farklı kültüre ait şairlerin şiirleriyle ortaya koymayı amaçlamaktadır. Ayrıca bu çalışma, farklı kültürlerin, cinsiyetlerin ve sosyolojik altyapıların kişilik arayışındaki etkilerinin de altını çizmeyi hedeflemektedir. Çalışma, edebiyat alanında şiirin, insanın kendisini anlatmak ve aramaktaki en köklü yollardan birisi olduğu konusunda bir temel oluşturacaktır. Ayrıca bu çalışmayla Robert Graves, William Butler Yeats ve Sylvia Plath gibi önemli üç şair vasıtasıyla birbirinden farklı bakış açıları ışığında özbenlik arayışına ayna tutulması amaçlamaktadır.