Diğer Resmi Kurumlarca Desteklenen Proje, 2012 - 2013
Meme
kanseri 40 ile 60 yaş arası kadınlarda en sık görülen kanser olup mortalite
sıralamasında da ikinci sıradadır. İstatistiksel olarak, 20 yaş sonrası 80
yaşına kadar her sekiz kadından birinde meme kanseri gelişmektedir. Mamografi
meme hastalıklarının değerlendirilmesi ve meme kanserinin erken tanısı amacıyla
kullanılan bir radyografik yöntemdir. Ancak meme röntgenolojik kontrast
farklılıkları az olan dokulardan oluştuğu ve grafide bunlar birbiri üstüne
süperpoze oldukları için incelenmesi zordur. Mamografinin etkin olabilmesi için
hem kontrast hem de geometrik rezolüsyonu yüksek olmalıdır. Bu amaçla dijital mamografi
sistemlerine entegre olarak çalışan üç boyutlu radyografik görüntüleme sistemleri
geliştirilmiştir. Bu üç boyutlu radyografik görüntüleme yöntemi tomosentez
olarak adlandırılır. Tomosentez ile meme farklı açılardan düşük doz X-ışını
kullanılarak incelenir ve tomografide olduğu gibi kesitsel gösterim elde
edilir. Böylece doku süperpozisyonu da ortadan kaldırılmış olur. Alınan toplam radyasyon
dozu tek bir mamografi fliminde alınan dozla aynıdır.
Başlangıç deneysel klinik
çalışmalar, tomosentezin imaj kalitesinin dijital mamografininkinden yüksek
olduğunu ve meme lezyonlarının mamografik karakterizayonundaki etkinliğini ve
meme kanserinin tespitindeki duyarlılığını arttırdığı, hasta geri çağırma ve ek
inceleme gerekliliğini ise azalttığını göstermektedir. Ancak bu çalışmalar
deneysel olarak bir araya getirilmiş sınırlı örnek sayısı içeren gruplar ile
yapılmış olup, sistemin gerçek performansını yansıtmaktan uzaktırlar. Ayrıca çalışmalar
meme kitlelerinin değerlendirilmesine yönelik yapılmış olup memenin kitle dışı
lezyonlarının değerlendirilmesindeki etkinliği de henüz net olarak ortaya
konulmamıştır.
Bu proje kapsamında; meme
tomosentezinin, dijital mamografiye ek katkısının araştırılması hedeflenmiştir.
Tomosentez dijital mamografinin
doku süperpozisyonundan kaynaklanan tanısal sınırlılıklarını yenebilmek
amacıyla geliştirilmiş mamografi bazlı bir kesitsel görüntüleme yöntemi olup
deneysel hasta gruplarda etkinliği ve mamografiye ek katkısı ortaya konmuştur.
Ancak tomosentezin gerçek performansının belirlenebilmesi için prospektif
klinik çalışmalar gereklidir. Bu proje ile tomosentezin dijital mamografiye ek
katkılarını prospektif olarak değerlendirilmesi hedeflenmektedir. Böylece
yöntemin hangi açılardan gerçekte yarar sağladığı ve mamografi dünyasındaki
yeri belirlenmiş olacak. Bu sayede, tomosentezin standart mamografi protokolü
içerisinde yer alıp alamayacağı, hangi durumlarda tanıda yarar sağladığı ortaya
konacaktır. Kesitsel görüntüleme, mamografi için bir devrim niteliğinde olup
etkiniğinin klinik çalışmalarla ortaya konması halinde yöntem rutin uygulanır
hale gelebilir, tanısal hastalardaki ek mamografik inceleme gerekliliğini
ortadan kaldırabilir, meme ultrasonuna ve meme manyetik rezonans görüntülemesine
olan ihtiyacı azaltabilir.