Problems in Breeding and Releasing Activities of Game Birds in Türkiye


Creative Commons License

Sarı A.

International Congress on Natural & Medical Sciences, İzmir, Türkiye, 2 - 04 Eylül 2022, ss.324-330

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İzmir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.324-330
  • Karadeniz Teknik Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Türkiye’de yaban hayvanlarının ve yaşama ortamlarının korunmasına katkıda bulunmak, nesli tükenen veya tükenme tehdidi olan türlerin yeniden doğaya yerleştirilmeleri ve avlaklardaki stok artırma faaliyetleri için her yıl binlerce kanatlı yaban hayvanı üretim tesislerinde üretilip doğaya salınmaktadır. Bu amaçla Tarım ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) bünyesinde üretim istasyonları oluşturulmuştur. Bu istasyonlarda yılda ortalama 100.000 adet kınalı keklik (Alectoris chukar) ve sülün (Phasianus colchicus) üretimi yapılmaktadır. İlgili bakanlık tarafından 2001-2021 yılları arasında 852.788 adet keklik ve 358.752 adet sülün olmak üzere yaklaşık 1.2 milyon kanatlı yaban hayvanı üretilmiştir. Üretilen bu yaban hayvanlarının 1 milyon âdetinin Türkiye’nin hemen hemen tüm şehirlerinde uygun görülen habitatlara salımı gerçekleştirilmiştir. Hem üretim ve hemde doğaya yerleştirilme aşamalarında milyonlarca lira harcama yapılmakta ve son derece yoğun bir çaba sarf edilmektedir. Ancak yıllardır yapılan masraflar ve yüzlerce personelin emeğine rağmen Türkiye, sürdürülebilir yaban hayatı kaynak yönetimi ve kullanımı açısından istenilen seviyelerin oldukça gerisinde kalmakta ve hatta çoğu alanda günden güne geriye doğru bir gidişat ortaya çıkmaktadır. Ayrıca doğaya yaban hayvanı salımı oldukça deneyim gerektiren bilimsel olarak desteklenerek yapılması gereken bir uygulamadır. Halen daha dünyada bu tür salımların potansiyel etkilerinin çoğu yeterince çalışılmamış ve anlaşılmamıştır. Ancak bu tür salımların potansiyel olumsuz etkileri olduğu bilinmektedir. Bu olumsuz etkilerden bazıları; artan yırtıcı hayvan sayıları, üretim tesislerinden ve üretilen türlerden doğaya hastalık taşınması, bozulan ve değişen habitat yapısı, azalan omurgasız bolluğu ve belki de en önemlisi gen kaynaklarının bozulmasıyla birlikte ortaya çıkacak genetik kirliliktir. Bu nedenle öncelikle doğadaki saf genetik yapıdaki doğal popülasyonlar belirlenmelidir. Doğal popülasyonun azalma nedenleri tespit edilmeli ve koruma önlemleri alınmalıdır. Damızlık birey seçiminden, üretim ve salım aşamalarına kadar bilimsel destek alınmalı ve üretilen türlerin doğal popülasyonların yoğun olduğu alanlara salımının yapılmamasına dikkat edilmelidir. Avlatma amacıyla açılan avlaklar düşük doğal popülasyonu barındıran avlaklar yerine salım yapılmış bölgeler içinden seçilmelidir. 

Every year, thousands of game birds are bred and released into nature in order to contribute to the protection of wild animals and their habitats, reintroduce endangered or threatened species and increase stocks in hunting areas in Türkiye. For this purpose, breeding stations have been established under the Ministry of Agriculture and Forestry, General Directorate of Nature Conservation and National Parks. At these stations, an average of 100,000 chukars (Alectoris chukar) and common pheasant (Phasianus colchicus) are bred annually. A total of 1,211,540 game birds, 852,788 chukar and 358,752 pheasants, were bred by the relevant ministry between 2001 and 2021. 1.010.016 of these bred birds were released to suitable habitats in almost all cities of Türkiye. Millions of Turkish liras are spent in both the breeding and releasing stages and an extremely intense effort is made. However, despite the expenses incurred for years and the labor of hundreds of personnel, Turkey lags far behind the desired levels in terms of sustainable wildlife resource management and use, and even in many areas, a backward trend emerges from day to day. In addition, the release of wild animals into nature is an application that requires experience and should be supported scientifically. Currently, many of the potential effects of such releasing around the world have not been adequately studied and understood. However, such releasing are known to have potential adverse effects. Some of these negative effects are; increasing numbers of predators, the transmission of diseases from breeding facilities and bred species to nature, deteriorating and changing habitat structure, decreasing invertebrate abundance, and perhaps most importantly, genetic pollution that will arise with the deterioration of gene resources. For this reason, native populations with pure genetic structure in nature should be determined first. The reasons for the decrease in the native population should be determined and protection measures should be taken. Scientific support should be obtained from the selection of breeding individuals to the production and release stages, and care should be taken not to release the produced species to areas where natural populations are concentrated. The hunting areas should be selected from the regions that have been released, rather than the areas with low natural populations.