Bölgesel Düzeydeki Üst Kademe Mekansal Planların Nüfus Hesaplama Yöntemleri Kapsamında Sorgulanması


Creative Commons License

Türk E., Erkan G. H., Erdoğan A.

21. BBTMK Ulusal Bölge Bilimi ve Bölge Planlama Kongresi , Ankara, Türkiye, 26 - 28 Mayıs 2022, ss.6-7

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.6-7
  • Karadeniz Teknik Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bölgesel, kentsel veya kırsal düzeyde yerleşmelere yönelik her tür ve ölçekte mekânsal planlama çalışmasında nüfus verisi temel belirleyicilerdendir. Planlama kararlarını biçimlendiren ve yönlendiren ana faktörler arasında planlama alanında erim yılı itibarı ile yaşayacak nüfus miktarı gelmektedir. Konut politikaları, donatı alanları ve dağılımı, istihdam miktarı, işgücünün sektörel dağılımı, ulaşım ağı ve toplu taşıma modları, teknik altyapı tesisleri, doğal kaynakların koruma-kullanma dengesi gibi birçok plan kararı gelecekteki nüfus miktarına göre alınmaktadır. Dolayısıyla kentsel işlevlerin optimum dağılımı ve kıt kaynakların dengeli kullanımı açısından nüfusun doğru tespiti çok önemlidir. Planlamada bölge ve alt bölge nüfus projeksiyonlarına yönelik hesaplamalarda genellikle iki standart yöntem uygulanmaktadır. Görece uzun vadeli tahminlerde kuşak-bileşenleri yöntemi sık kullanılan yöntemlerden biridir. Daha kısa dönemli projeksiyonları da içeren yaygın teknikler arasında nüfusun geçmiş gözlemlerine dayanan zaman serisi verilerinin kullanıldığı regresyonlar yer alır. Bu iki yöntemden hangisi seçilirse seçilsin gelecekteki nüfusun tespit edilmesi iki aşamalı bir işlemdir. Birinci aşamada geçmişten itibaren yaşanan nüfus değişiminin istatistiksel hesaplaması sonucunda gelecekteki nüfus miktarının belirlendiği nüfus projeksiyonu vardır. İkinci aşamada, planlama ekibinin dışsal etkenleri ve plan kararlarını yorumlayarak elde ettiği ve planlama çalışmasında esas aldığı nüfus kabulü vardır. Özellikle üst ölçekli mekânsal planların hazırlanmasında, nüfus projeksiyonu ve kabulü, hata payının en az tutulması gereken kritik işlemlerdir. Planların kademeli birliği ilkesi gereği, bölgesel düzeyde hazırlanan üst ölçekli planlarda verilen her tür karar gibi nüfus kararları da alt ölçekli planlama çalışmalarını büyük oranda belirlemektedir. Bu makalede mekânsal plan kararlarının temel belirleyicileri arasında yer alan “gelecekteki nüfusun projeksiyonuna ve kabulüne” yönelik planlama işlemleri, ülkemizde fiilen mevcut en üst kademe plan olan Çevre Düzeni Planları üzerinden sorgulanmıştır. Bu amaçla, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın onayladığı ve 2022 yılı itibarı ile halen yürürlükte olan toplam yirmi adet 1/100 bin ölçekli çevredüzeni planının kapsadığı toplam 62 ilin nüfus kararları plan araştırma raporları üzerinden; (1) nüfus tahmin ve kabulleri, (2) yıllık ortalama nüfus artış hızı hesaplamaları ve (3) nüfus büyüklükleri kapsamında incelenmiş ve kıyaslanmıştır. Sorgulama sonucunda istisnasız tüm çevre düzeni planlarında nüfus projeksiyonları ve kabullerine dair işlemlerde önemli hatalar tespit edilmiştir. Genel olarak, aşırı yüksek nüfus kabullerinin yapıldığı, nüfus projeksiyonlarının istatistik bilimi açısından uygun olmayan biçimlerde ve hatalı yapıldığı; kabullerinin projeksiyonlardan büyük oranda bağımsızlaştığı, gözlenen nüfus ile kabul edilen nüfus arasında çok ciddi farklar olduğu bulunmuştur. Çalışma, çevre düzeni planlarındaki nüfus kabulü işlemlerinin acilen düzeltilmesi, buna bağlı olarak planların arazi kullanım kararlarının revize edilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Ayrıca, tek kurumun yetkisinde olmasına karşın çevre düzeni planlarındaki nüfus hesaplama yöntemlerinin birbirinden çok farklılaşmasının yarattığı sorunların önüne geçebilmek için ortak ve planlama açısından uygun bir nüfus hesaplama yöntemlerinin önemine dikkat çekilmektedir. Geçmişte planlamadan sorumlu farklı kurumların (mülga DPT, ve İller Bankası vb.) bu konuda bazı teknik rapor ve hesaplama yöntemleri bulunsa da bu birikim günümüzde kaybedilmiş gibi durmaktadır. Son olarak, mevzuatta yer almasına karşın henüz herhangi bir örneği yürürlükte olmayan mekansal strateji planlarının yakın zamanda hazırlanmasının beklendiğine, bu durumun çevre düzeni planlarının revize edilmesi için bir fırsat oluşturduğuna işaret edilmektedir.