JOURNAL OF TURKISH STUDIES, cilt.17, sa.4, ss.1277-1297, 2022 (Hakemli Dergi)
Edebî metinler; toplumun zihniyetini, inançlarını, değerlerini, kadın-erkek ilişkilerini ve toplumsal rollere
dayatılan beklentileri yansıtır. Halk edebiyatı metinleri ise çoğunlukla kolektif bir yaratımın ürünü olmaları
dolayısıyla yaratıldıkları toplumun algısını açığa çıkarmada bireysel edebiyat ürünlerine göre daha işlevseldir.
Dolayısıyla toplumun değer yargılarını halk edebiyatı metinleri üzerinden takip etmek hemen her zaman
mümkün olmuştur. Halk edebiyatı metinlerinin türlerine göre metinlerde işlenen konular değişiklik gösterir.
Buna göre nesir anlatılar, sosyal hayatı daha ayrıntılı ve daha realist aktarırken nazım anlatılarda simgesel bir
anlatım ve hayal dünyası söz konusudur. Nazımla nesrin karışık olduğu halk hikâyeleri ise hem realist hem de
hayal ürünü sembolleriyle diğer halk edebiyatı türlerine göre beşerî ve toplumsal konuları bir arada
barındırması yönünden toplumsal ve bireysel konulara bütüncül açıdan ayna tutan bir rol üstlenir. Bu bağlamda
halk edebiyatı metinleri aracılığıyla kadın-erkek ilişkileri ve toplumun, toplumsal cinsiyet rollerinden
beklentileri tespit ve takip etmek mümkündür. Bu çalışmada inceleme nesnesi olarak bir halk hikâyesi olan
Âşık Garip Hikâyesi seçilmiştir. Âşık Garip Hikâyesi, konusunu yaşamış bir âşığın hayatından alan ve realist
çizgilere sahip, çift kahramanlı bir aşk hikâyesidir. Konusu itibarıyla kadın erkek ilişkileri üzerine
temellendirilmiş olan Âşık Garip Hikâyesi, toplumsal cinsiyet rollerinin tespit edilmesi noktasında önemli
veriler barındırmaktadır. Bu bağlamda çalışmada, toplumsal cinsiyet rollerinin belirgin şekilde yansıdığı
düşünülen Âşık Garip Hikâyesi, feminist teori bağlamında incelenerek ataerkil düzenin kadın yaşamı üzerine
etkisi metinden hareketle belirlenmeye çalışılmıştır