Doğal Afetler ve Çevre Dergisi, cilt.6, sa.2, ss.431-450, 2020 (Hakemli Dergi)
Yirminci yüzyılın ikinci yarısından sonra önemli seviyelere ulaşan insan kaynaklı doğa tahribatının uzun bir süre daha dünya gündemini meşgul edeceği görünüyor. Dünya nüfusundaki ve buna bağlı olarak enerji ve besin gereksinimindeki artış doğal kaynaklar üzerindeki baskıları ve tahribatları da arttırmıştır. Bu baskı ve tahribatlar ekosistemlerin işleyişinde önemli aksaklıklara ve doğal dengede kimi zaman geriye dönülemez bozulmalara neden olmaktadır. Bu çalışmada, Yusufeli Barajı’nın yapım ve üretim süreçlerinde ortaya çıkan antropojenik baskıların belirlenmesi amaçlanmıştır. Kılıçkaya, Öğdem ve Yusufeli bölgeleri Yusufeli Barajı’ndan etkilendikleri için çalışma alanı olarak seçilmişlerdir. Antropojenik etkilerin belirlenmesinde uydu görüntüleri ve CBS yazılımları kullanılmıştır. Çalışma sonucunda elde edilen verilere göre, Yusufeli Barajı’nın su tutmaya başlamasıyla birlikte yaklaşık 33 km2'lik su yüzeyinin oluşacağı tespit edilmiştir. Yusufeli Barajı’nın tamamlanmasının ardından yaklaşık 612 ha orman ve 62 ha tarım arazisi yok olacaktır. Arazi kabiliyet sınıfları bakımından yapılan değerlendirmelerde, I. sınıf arazilerin %100'ünün, II. sınıf arazilerin %69'unun, III. sınıf arazilerin %81'inin, IV. sınıf arazilerin %7'sinin, VI. sınıf arazilerin %1'inin ve VII. sınıf arazilerin %1'inin baraj rezervuar sahası içinde kalacağı görülmüştür. Yusufeli Barajı’ndan en fazla etkilenen Yusufeli ilçe merkezinin taşınacağı yeni yerleşim alanı yaklaşık 640 ha’lık bir alana sahiptir ve üç bölgeden oluşacaktır. Bu alanların oluşturulması için önemli miktarda kazı-dolgu işlemi yapılmıştır. İmar planına göre yeni yerleşim merkezinde 1300 konut için 21.6 ha, aktif yeşil alanlar için 9.65 ha ve pasif yeşil alanlar için ise 5.1 ha alan planlanmıştır. Bu çalışma ile Yusufeli Barajı ile ortaya çıkan antropojenik etkilerin olumsuz sonuçlarının en aza indirgenmesi için planlama önerileri sunulmuştur.
It seems that the destruction of man-made nature, which reached important levels after the second half of the twentieth century, will occupy the world agenda for a long time. The increase in the world population and consequently the increasing need for energy and food have enhanced the pressures and damages on natural resources. These degradations lead to disruptions in the ecosystem functions and sometimes irreversible deterioration in natural balance. This study aims to determine the anthropogenic pressures in the construction and production processes of the Yusufeli Dam. Kılıçkaya, Öğdem, and Yusufeli regions were chosen as the study area because they were affected by the Yusufeli Dam. Satellite images and GIS software were used to determine the anthropogenic effects. As a result of the study, it was determined that the water surface of approximately 33km2 will be formed with the water retention of Yusufeli Dam. After the completion of the Yusufeli Dam, 612ha forest and 62ha agricultural fields will be destroyed. In the assessment of land capability, it was determined that 100% of class I, 69% of class II, 81% of class III, 7% of class IV, 1% of class VI, and 1% of class VII will remain within the dam reservoir area. The new settlement area where Yusufeli district will move has an area of 640ha and consists of three parts. A significant amount of excavation and filling operations have been carried out to create these areas. According to the zoning plan in the new settlement, 21.6 ha for 1300 residences, 9.65 ha for active green areas, and 5.1 ha for passive green areas were planned. In this study, planning suggestions are also presented to minimize the negative consequences of anthropogenic effects caused by Yusufeli Dam.