ANTERİOR STAFNE KEMİK KAVİTESİ: İKİ OLGU SUNUMU


Top N., Dönmez S. T., Bakal A.

TDB 28. Uluslararası Dişhekimliği Kongresi, Diyarbakır, Türkiye, 18 - 20 Eylül 2025, ss.1023-1024, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Diyarbakır
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.1023-1024
  • Karadeniz Teknik Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Stafne kemik kavitesi genellikle mandibulanın posterior bölgesinde izlenen, asemptomatik ve rastlantısal olarak saptanan statik kemik boşluğudur. Stafne kemik kavitesinin anterior varyantı, atipik yerleşimi ve düşük insidans oranı göz önüne alındığında, diğer lezyonlarla ayırımı önem taşır. Bu çalışmada, mandibular anterior bölgede lokalize iki Stafne kemik kavitesi vakası sunularak ayırıcı tanıdaki önemi tartışılmaktadır. Olgu Sunumu: Olgu 1 :45 yaşında erkek hasta kliniğimize rutin muayene sebebiyle başvurdu. Hastada herhangi bir sistemik hastalığa rastlanmadı. Panoramik grafide 42,43,44 numaralı dişlerin kökleri komşuluğunda, sklerotik sınırlı , uniloküler, homojen radyolüsent lezyon izlendi. Lezyonla ilişkili herhangi bir klinik semptom yoktu. KIBT kesitlerinde, lingual sınırı olmayan, bukkal kortikal tabakada incelmeye neden olmuş, 6x7x10 mm boyutunda, düzgün sınırlı bir kemik defekti izlendi. Stafne kemik kavitesi olarak değerlendirilen lezyon düzenli radyolojik takibe alındı.Olgu 2 :40 yaşında kadın hasta kliğinimize dişeti kanaması şikayetiyle başvurdu. Sistemik olarak hipotiroidi hastasıydı. Panoramik grafide 43,44,45 numaralı dişlerinin apikalinde düzgün sınırlı, eliptik şekilli ve homojen radyolüsent lezyon izlendi. KIBT kesitlerinde , lingual sınırı olmayan, bukkal kortikal tabakada incelmeye neden olmuş, 6x10x15 mm boyutunda, düzgün sınırlı bir kemik defekti izlendi. Stafne kemik kavitesi olarak değerlendirilen lezyon düzenli radyolojik takibe alındı. Sonuç: Anterior yerleşimli Stafne kemik kaviteleri, konumları nedeniyle sıklıkla radiküler kistler, odontojenik keratokistler veya santral dev hücreli granülomalarla karıştırılabilmektedir. Sunulan vakalarda asemptomatik seyir ve radyografik olarak iyi sınırlı, bukkal yönde kortikale kadar uzanabilen ve hatta burada ekspansiyona neden olabilen lezyonların varlığı dikkat çekmektedir. KIBT ile yapılan değerlendirmelerde kemik defektinin lingual sınırının olmaması, tanıda ayırıcı özellik olarak düşünülmüştür. Bu nedenle, anterior mandibulada saptanan lezyonların Stafne kemik kavitesi olasılığı göz önünde bulundurulmalı ve invaziv işlemlerden kaçınılmalıdır.