International Winter Cities Conference 2016, Erzurum, Türkiye, 10 - 12 Şubat 2016, ss.425-442
Kent planlamanın ve kentsel tasarımının temelinde yaşanabilir kentler ve mekanlar yaratmak vardır. Mekan üretim süreçlerini küreselleşmeyle artan bilgi paylaşımları yönlendirmektedir. Karşılıklı etkileşimler sonucunda kent planlama ve tasarım pratikleri gelişmekte ve üretilen mekanlar çeşitlilik göstermektedir. Bu mekanlardan, kentlinin ortak alanı olan ve bir çok kentsel aktivitenin gerçekleştiği kamusal alanlar bu etkileşimin en çok hissedildiği yerlerdir. Kamusal mekanlar topluma aittir ve kaliteli bir kamusal mekan her kesimden ve yaştan bireye hizmet etmeli ve toplumun ihtiyaçlarına cevap vermelidir. Kentler bulundukları coğrafyalar bakımından farklı doğal özelliklere ve iklimlere sahiptirler. Kaliteli kamusal mekanlar yaratma bağlamında kentlerin sahip olduğu bu eşikler (topoğrafya, iklim, konum, vb.) tasarımın yönlendirici unsurlarıdır. Bu eşikler bazı özel coğrafyalarda ve iklim kuşağında yer alan kentlerde o kadar baskındır ki kent mekanını doğrudan etkilerler ve bu özellikleri nedeniyle tasarımdaki belirleyici unsur olmalıdırlar. Aşırı soğuk ya da aşırı sıcak uzun ayların yaşandığı coğrafyalardaki kentlerde bu eşikler göz önünde bulundurularak kamusal mekan tasarımları yapılmalıdır. Bu kentlerde iklimin kent mekanına etkisi en fazla kamusal açık alanlar olan parklar ve meydanlarda görülmektedir. Bu faktörler gözetilmeden tasarlanan mekanlar kış mevsiminde diğer mevsimlere göre daha az kullanırlar ve terkedilmiş mekan izlenimi yaratırlar. Bu çalışmanın amacı, soğuk iklim eşiği göz önüne alınarak geliştirilen kaliteli kamusal mekan (park ve meydan) uygulamalarının incelenmesi ve Türkiye’de kış kentlerinde ne gibi uygulamalar yapılabileceğinin tartışılmasıdır.