Karadeniz İncelemeleri Dergisi, cilt.18, sa.36, ss.205-222, 2024 (Hakemli Dergi)
Modern uluslararası ilişkiler sisteminde insani müdahale de dahil olmak üzere barışı korumanın rolü ve yeri sorunu, her şeyden önce pratik bir uygulamaya sahip olduğu için dikkati çekmekte ve bu nedenle de çalışılmayı hak etmektedir. İnsani yardım, özellikle askeri müdahale içerdiğinde ve ölümlerle sonuçlandığında tartışmalı bir kavrama dönüşmektedir. İnsani müdahaleyle ilgili temel anlaşmazlık, müdahale için en uygun anın belirlenmesinden kaynaklanmaktadır. Bir taraftan bazıları müdahalenin hiçbir zaman uygun olmadığını iddia ederken, diğerleri kendilerini savunma yeteneğinden yoksun bireyleri korumanın ahlaki yükümlü-lüğümüz olduğunu iddia etmektedirler. Kendisini savunma yeteneği olmayan bireyleri koruma eylemi, doğası gereği onurludur. Yine de, tarih bize göster-mektedir ki insani müdahaleler gizli gündemler tarafından yönlendirilebilmektedir. Bu bağlamda, bu makale, modern dünyada gerçekleşen askeri müdahalelerin altını çizmektedir. Makale, özellikle insani (emperyalist) müdahale tanımının farklı yorumlarından kaynaklanan temel sorunlarına vaka çalışması kullanarak değinmektedir. Böylece makale, Libya ve Ukrayna örneklerini kullanarak, insani müdahale kavramının, insani amaçlarla askeri müdahaleden, müdahaleci devletlerin kendi jeopolitik veya ekonomik hedeflerinin peşinden gittiği askeri müdahaleye dönüştüğünü vurgulamaktadır.
The problem of the role and place of peacekeeping, including humanitarian intervention in the modern system of international order, deserves attention because it has practical application in international relations. Humanitarianism is a contentious notion, especially when it involves military action and results in casualties. The dispute surrounding humanitarian intervention arises from the issue of determining the optimal moment for action. There are many who contend that there is never an opportune moment to interfere, but others assert that it is our moral obligation to safeguard individuals who lack the ability to defend themselves. The act of safeguarding individuals who lack the ability to defend themselves is inherently dignified. Nevertheless, historical evidence has demonstrated that humanitarian action may be driven by hidden agendas.
This paper highlights the military interventions that take place in the contemporary world. Using two case studies, the article addresses the main problems arising from different interpretations of the definition of humanitarian (imperialist) intervention. Thus, using the cases of Libya and Ukraine, the article emphasises that the concept of humanitarian intervention has changed from military intervention for humanitarian purposes to military intervention in which the interventionist states pursue their own geopolitical or economic goals.