STUDIES IN PSYCHOLOGY-PSIKOLOJI CALISMALARI DERGISI, cilt.39, sa.2, ss.459-485, 2019 (ESCI)
Kanser, bu hastalığa sahip olan kişilerin fiziksel sağlık durumları üzerindeki olumsuz etkilerin yanı sıra önemli psikolojik sorunları da beraberinde getiren ciddi bir hastalıktır. Günümüzde psikolojik tedaviler olumsuz belirtilerin azaltılmasında etkili sonuçlar ortaya koymaktadır. Üçüncü kuşak bilişsel davranışçı psikoterapilerden biri olan Kabul ve Kararlılık Terapisi kanser hastalarında belirtilerin azaltılmasında önemli bir tedavi yaklaşımıdır. Özellikle hastalığın kendisinin ve olumsuz etkilerinin kabul edildiği ve psikolojik esneklik düzeyinin yüksek olduğu durumlar daha az belirti ve hastalık sürecine uyum gösterme davranışında artış gibi olumlu sonuçlarla ilişkili bulunmaktadır. Bu çalışma kapsamında kanser hastalarının psikolojik sorunlarına yönelik uygulanmış Kabul ve Kararlılık Terapisi temelli tedavi yaklaşımları sistematik bir şekilde değerlendirilmiştir. Sadece kanser hastaları örneklemini, en az ön test ve son test ölçümleri ve Kabul ve Kararlılık Terapisinin temel bileşenlerini kapsayan bir müdahaleyi kullanmak gibi içleme kriterlerini karşılayan on beş çalışma detaylı olarak incelenmiştir. Sonuçlar, uygulanan tedaviler sonrasında hem tedavi öncesine hem de kontrol gruplarına kıyasla kanser hastalarının psikolojik esneklik, travma sonrası gelişim, maneviyat ve yaşam kalitesi düzeylerinde anlamlı artışlar olduğunu; hastalığın tekrar edeceği korkusu, depresyon, kaygı, stres, duygusal kontrol ve düşünceleri bastırma davranışlarında ise anlamlı azalmalar olduğunu göstermektedir. Ayrıca, sadece tedavi öncesine göre farkındalık düzeylerinde artış gözlenirken, ağrı ve ilişkili belirtiler, tükenmişlik, uyku sorunları ve hareketsiz yaşam tarzında anlamlı azalmalar görülmüştür. Hem bireysel hem de grup olarak nispeten kısa süreli bir şekilde uygulanabilen Kabul ve Kararlılık Terapisi temelli müdahale yöntemleriyle kanser hastalarının olumsuz psikolojik belirtileri azaltılabilir ve bunun yanında yaşama dair beklentilerinin ve yaşam kalitelerinin artması sağlanabilir. Ancak müdahalenin güvenirliğinin artması ve farklı kanser hastalarına genellenebilmesi için gelecekte yöntemsel açıdan daha kontrollü ve terapi kazanımlarının daha uzun dönemli olarak takip edileceği çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.