Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, cilt.3, sa.4, ss.47-77, 2017 (Hakemli Dergi)
Bilhassa 1960’lardan sonra sosyal ve ekonomik tarihin önem kazanması ve bu disiplinleri kuramcı temellere (yapısalcı- Marksist) dayandırma çabası ve buna koşut olarak Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye araştırmalarında sosyal bozulmanın nedenleri arasında, daha çok belli sosyo-ekonomik faktörler gösterilmiştir. Bu yaklaşımın zayıf tarafı, belli şartların farklı dönem ve coğrafyalarda neden aynı sonuçları vermediği sorusuna tatmin edici cevap bulamamasıdır. Tarih araştırmalarında orijinal belgelerin yanı sıra birçok disiplinden bir arada yararlanılmadan belli bir “olgu”yu “anlama”nın zorluğu gerçeğini temel alarak bu çalışmada, Trabzon’da 1880’lerden bugüne uzanan “suç ve suçlu” olgusunu sosyal adalet algısı bağlamında ele aldık. Tarihsel determinizmin kalıpları dışına çıkmaya çalıştığımız bu inceleme, suç ve suçun insan tabiatı ve vicdan eksenindeki etiyolojisini inceleyerek 1879’daki adli reformlardan sonra Trabzon vilayetindeki dinamikleri değerlendiren dönemin İngiliz konsolosu Alfred Biliotti’nin saptamaları, suçun güçle olan bağlantısını vermekte değerli bir referans olarak sunmaktadır. Araştırma daha çok kavramsal saptamalara dayandığı için sözü edilen Konsolos Biliotti’nin okumuş olduğumuz onlarca raporundan sadece birkaç tanesinden yararlanılması ve mümkün oldukça çok özel yer, olay ve zamana dayanan raporlardan kaçınılması, araştırmanın sınırlamalarıdır. Bu sınırlamanın yanı sıra, birçok disiplinden yardım alan bu tarih incelemesinde, psikoloji, sosyoloji ve hukuk gibi alanlarda okuyucunun derinlemesine malumata maruz bırakılmaması, anlatının akışını bozmamak ve yer sınırlamasına riayet etmek için yapılmıştır.
Especially since 1960s social and economic history began to challenge the long-contested supremacy of
political history in history studies. Trending social and
economic historians who based their explanations of Ottoman history and Modern Turkey mostly on structuralism
and Marxist theory, tried to seek the causes of the disintegration of the Ottoman Empire in certain social and economic factors giving the same universal results. This approach, while useful, had its weakness in it as it cannot
answer why certain conditions do not produce the same
results in different cultures and places. This study, although it delves into legal and political issues connected to
social and economic conditions in an Ottoman province in
fin de siecle, refrains from sticking to a single theory. Instead, this short paper aims at interpreting the concepts
of “crime” and “the criminal” in respect to the perception
of social justice cross-referencing several disciplines such as social psychology, law and economy with reflections on
the Republican Turkey. The essay first analyses the etiology of crime and criminal in the conceptual framework of
human nature and moral conscience without falling into
the trap of historical determinism. Then, it proceeds into
a historical context where a certain British consul, Alfred
Biliotti reported his reflections in an integral province of
the Ottoman Empire, Trabzon right after the legal reforms
of 1879. His invaluable and insightful reports provide the
connection with the first part of the essay to demonstrate
the real reasons behind increasing crime rates that endured right into the Republican times. The study has its
limitations in terms of the primary documents used.
Among numerous reports of Biliotti investigated, only the
ones that directly deals with the conceptual framework is
used. Same concern was in effect when keeping the sociological and legal definitions conscise.