Kurumlar ve Ekonomik Büyüme: Panel Veri Analizi (2002-2018)


Creative Commons License

Doğanay M. A., Değer M. K.

Karadeniz Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Dergisi, cilt.10, sa.19, ss.75-99, 2020 (Hakemli Dergi)

Özet

Günümüzde ekonomik büyüme ve ekonomik büyümeyi etkileyen faktörler, önemli tartışma konularından biridir. Bu bağlamda kurumların, ülkelerin ekonomik büyümesini açıklamadaki rolüne giderek artan bir vurgu vardır. Ancak, hangi kurum ve yönetişim göstergelerinin daha önemli olduğuna dair bir görüş birliğine varılamamıştır. Bu çalışmanın amacı, tüm gelir grubundaki ülkelerde kurumların ekonomik büyüme üzerindeki etkilerini ampirik olarak incelemektir. Bu çalışmada, Dünya Bankası Dünya Çapında Yönetişim Göstergelerinden elde edilen veriler ile 2002- 2018 dönemi için 23 azgelişmiş, 63 gelişmekte olan ve 48 gelişmiş ülke örneği ele alınmış ve iki aşamalı sistem genelleştirilmiş momentler yöntemi kullanılmıştır. Ampirik sonuçlar, kurumların ülkelerin ekonomik büyümesi için önemli olduğunu göstermektedir. Kurumsal göstergeler arasında, idari kaliteyi ülkelerdeki kişi başı GSYH artışının açıklanmasında en önemli faktör olarak yorumlamak mümkündür. Bunun yanında hükümetin etkinliği de ekonomik büyüme için oldukça önemlidir. Hukukun üstünlüğü, ifade özgürlüğü ve hesap verebilirlik ile yolsuzluğun kontrolü ise ekonomik büyümeyi pozitif ve anlamlı bir şekilde etkilerken, diğer göstergelere göre etkileme katsayıları düşüktür. Siyasi istikrar ve şiddetsizlik ise beklenenin aksine ülkelerde ekonomik büyümeyi oldukça az bir şekilde etkilemektedir. Ancak, ekonomik büyüme için yalnızca kurumların kalitesinin yeterli olamayacağına dikkat etmek gerekmektedir. Çalışma kurumlarla birlikte, hükümet harcamaları, gayri safi sermaye birikimi, nüfus artış hızı, enflasyon ve ticaretin serbestleşmesi gibi yapısal faktörlerin de ülkelerin ekonomik büyümesinde önemli bir etkisi olduğunu ortaya koymaktadır. Çalışmanın bulguları kurumların ekonomik büyümede önemli olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla istikrarlı ve kalıcı bir büyüme için ülkelerin kurumları güçlendirici politikalara öncelik vermesi gerekmektedir.