İnsan ve mekân arasında önemi yadsınamayacak olan ilişki vardır. Bu ilişki mimarlık yazınında sıklıkla beden ve mekân ilişkisi olarak karşılık bulmaktadır. Mekân, tasarlanmış ve bitmişliğin temsili olmaktan öte onu deneyimleyen bedenle yeniden kurulup artiküle olan ilişkisel bir olgudur. Her bireyin bir mekânı deneyimleme serüveni, kendi benliğinde taşıdığı -kültüründen, geçmiş deneyimlerinden, kazandığı öğretilerden, amaçlarından, vb. sebeplerden kaynaklanan- özellikleri ile farklılaşmaktadır. Her mekân da kendi içinde keşfedilmeyi bekleyen izler, uyarıcı/duyusal eşikler, sınırlayıcılar ve çeşitli potansiyeller barındırmaktadır. Dolayısı ile mekân deneyimi her beden için farklı anlamlara bürünen ve her bireyin kişisel özellikleri ile özgünleşen bir eylem halini almaktadır. Bu çalışma; beden ile mekân arasındaki iletişimin hangi parametreler altında şekillendiğini ve bir bireyin bir mekân içindeki yönelimlerinin nelerden etkilendiğini öznel bir metot yardımı ile sorgulamayı amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda; beden ile mekân arasındaki etkileşime yönelik bir literatür taraması yapılmış olup, algısal sürecin bileşenlerini okurun zihninde somutlaştırmak adına bir mekânsal okuma modeli önerilmiştir. Önerilen sistem öznel bir alan çalışması ile desteklenmiştir. Alan çalışması, belirlenen bir mekânda bireysel bir deneyim üzerine planlanmış olup mekân ile beden arasındaki etkileşime yön vereceği ön görülen mekânsal bileşenlerin not edildiği duyum haritalarını içermektedir.
There is an undeniable relationship between human and space. This relationship is often referred to as the relationship between body and space in the architectural literature. Space is a relational phenomenon that is re-established and articulated with the body that experiences it, rather than being a representation of the designed and finished. Each individual's adventure of experiencing a space is differentiated by the characteristics that he/she carries in his/her own self - arising from his/her culture, past experiences, teachings, goals and other factors-. Each space also contains traces, stimulus/sensory thresholds, limiters and various potentials waiting to be discovered. Therefore, the experience of space becomes an action that takes on different meanings for each body and becomes unique with the personal characteristics of each individual. This study aims to investigate the parameters shaping the communication between the body and space and examine the influences on an individual's orientations within a space through a subjective method. In line with this objective, a literature review on the interaction between the body and space has been conducted, and a spatial reading model has been proposed to concretize the components of the perceptual process in the reader's mind. The proposed system is supported by a subjective field study. The field study is designed to focus on an individual experience within a designated space and has been included sensory maps that record spatial components predicted to influence the interaction between space and the body.