Ayrılık Kitabı, Emine Gürsoy Naskali, Editör, Kitabevi, İstanbul, ss.461-498, 2020
Klasik Arap edebiyatı kaynaklarında sözü edilen karga türlerinden biri, “Ayrılık kargası”dır. Hz. Nuh’un gemisinden ayrılan ilk hayvan olması ve Peygamberin emrini yerine getirmediği için ayrıca “âsi” lakabıyla da nitelendiği söylenen bu karganın Arapça “gurâbü’l- beyn” olan adı, Türkçeye “alakarga” olarak çevrilmiştir. Ancak Klasik Arap edebiyatı kaynakları arasında geçtiği ifade edilen diğer bir karga da benzer bir rivayetle “Nuh’un kargası” olarak adlandırılmaktadır ki “falanca, Nuh’un kargası dönene kadar dönmez” şeklinde bir söyleyişe de zemin olmuştur. Rivayetler göz önüne alındığında her iki adlandırmanın da aynı kargaya gitmesi muhtemelken burada ayrılığın kültürlerde ifade ediliş biçimine vurgu yapması bakımından dikkate değer görülmüştür.
Tarihi süreçte coğrafi bakımdan büyük ayrılıklara zorunlu göçler, savaşlar, mübadele yahut yeni bir hayat kurma arzusu ile duçar olan Türklerin de “ayrılık” karşısındaki algı ve tutumları dil ürünlerinden izlenebilirdir. Nitekim ayrılık, Mevlâna’nın ney istiaresinde cisimleşen haliyle bir büyük şikâyet konusu olurken bağlamına “ölüm, savaş, gurbet, yara, ağrı, yük, ateş, hasret” gibi kelimeler girmekte ve kavram alanını belirleyen çağrışımları ile insan algısındaki yeri gösterilebilmektedir.
Bu çalışmada Türkçe söz varlığı, anlatılar ve manzum metinlerden hareketle ayrılık kavram alanının belirleyicileri tespit edilerek anlam dairesi belirlenmeye ve “ayrılık” çerçevesindeki algı gösterilmeye çalışılmıştır.