in: Mimarlık Bilimlerinde Akademik Çalışmalar, H. Hale Kozlu, Editor, Livre de Lyon France, Lyon, pp.15-46, 2020
Modern Mimarinin ilk örneklerine bakıldığında hem dış kabuk, hem
de iç mekân tasarımının birbiri ile paralellik göstermektedir. Modern
dönemin ilk örneklerinde bu uyum daha yoğun şekilde gözlemlenmekte,
yapıya özel olarak mobilyalar tasarlandığı görülmektedir. Mimari formdan
başlayarak mekândaki tüm donatılara aktarılabilen bir üslup söz konusu
olmuştur. Bu yönüyle mobilya ve iç mekân da mimari formlarla beraber
küreselleşme sürecine girmiş, bilişim teknolojilerinin de etkisiyle
yayılmış, tasarımlar taklit edilmeye ve yeniden üretilmeye başlanmış ve
sonuç olarak bir meta haline getirmiştir. Uluslararası ticaret ağları
sayesinde de mobilya, dolayısıyla iç mekân anlayışı küresel boyuta
20
taşınmıştır. Bu açıdan bakıldığında Modern Mimari, aslında iç ve dışın bir
arada tasarlanmasından doğan bir akım olarak tanımlanabilmektedir.
Bu çalışma kapsamında 1900’lü yılların başından itibaren etkili olan
Modernizm süreci ile modern mobilyanın standartlaşması ve küresel bir
nesneye dönüşmesi, iç mekân anlayışları dönemlere ayrılarak
incelenmiştir. 1932 yılında Hitchcock ve Johnson (1932) tarafından bir
sergi açılışı için hazırlanan ve bir katalog niteliğindeki “The International
Style: Architecture Since 19221
” kitabın Modern Mimarinin
yaygınlaşmasına yapmış olduğu etki nedeni ile dönemler 1920 yılından
başlatılmıştır. Bu amaçla 1920’den başlayarak 2000 sonrasına uzanan
Modernizm süreci içerisinde mobilyanın ve iç mekânın küresel
yolculuğuna eşlik eden değişimler, mevcut durum ve bu duruma zemin
hazırlayan tarihsel süreçleri kapsayan bir değerlendirme yapılmıştır.
Çalışma iki aşamalı olarak kurgulanmıştır. İlk aşamada; her
dönemin mimari anlayışını ve tasarımcıların tavırlarını doğru
tanımlayabilmek amacıyla dönemin sembol kabul edilen, önde gelen
yapıları tercih edilmiştir. Bu yapıların seçiminde tanımlı olduğu on-yirmi otuz yıllık zaman diliminde olabildiğince homojen dağılım göstermesine
de dikkat edilmiştir. Ayrıca yapıların sadece dış formu ile değil, iç mekân
tasarımları ile de Modernizm anlayışına uygun olması, mobilyalarının da
mimari anlayışı ile uyumlu tasarlanmış olmasına özen gösterilmiştir. Bu
aşamada seçilen örnekler tek tek değerlendirilmiştir. İkinci aşamada ise
yine aynı dönemde yapılmış ancak sembol yapılardan izler taşıyan örnekler
toplu olarak değerlendirilerek küreselleşme vurgusu güçlendirilmeye
çalışılmıştır.