Turkish Association Of Oral and Maxillofacial Surgery 27th INTERNATIONAL SCIENTIFIC CONGRESS, Antalya, Türkiye, 27 - 30 Eylül 2020
Amaç: Mukoepidermoid karsinom en yaygın tükürük bezi malignitesidir. İnsidansı nadir bir tümördür ve mandibulada maksilladan daha sık görülür. Çoğu vaka radyografik olarak iyi
tanımlanmış uniloküler veya multiloküler radyolusent lezyon olarak görülür.
Olgu: 56 yaşında kadın hasta kliniğimize mandibula sol posterior bölgede ağrı şikayetiyle başvurdu. Alınan anamnez ve yapılan CT incelemesinde, 1x2 cm boyutlarında dışı radyoopak sınırla çevrili, içi radyolusent, irregüler şekilde septa içeren mandibular sinirle ilişkili lezyon tespit edildi. Anamnez ve radyografik inceleme sonucunda hastaya Keratokistik Odontojenik Kist ön tanısı kondu. Daha sonra hastaya biyopsi ve enükleasyon randevusu verildi. Ameliyatta bölgeden flep kaldırılıp kist dokusu temizlendi ve alınan parça biyopsiye gönderildi. Patolojik inceleme sonucunda hastaya düşük dereceli primer instraosseöz (santral) mukoepidermoid karsinoma teşhisi kondu. Hastadan uzak
metastazın teşhisi için MR tetkiki alındı. MR neticesinde lezyonun lokal olduğu metastaza rastlanmadığı tespit edildikten sonra mandibuler sinir korunarak hastaya segmental mandibula rezeksiyonu yapıldı.
Sonuç: Düşük dereceli primer instraosseöz (santral) mukoepidermoid karsinoma radyografik olarak uniloküler veya multiloküler görüntü verebilir. Radyografik olarak ayırıcı tanıda diğer kistik lezyonlar veya ameloblastoma ile karıştırılabilir. Ayırıcı tanıda kesin tanı için histolojik inceleme şarttır. Tedavisinde ise agresif rezeksiyona gerek yoktur basit eksizyon veya küretaj yeterli bir tedavidir.