Türkiye Ulusal Jeodezi Komisyonu (TUJK) XXII. Sempozyumu , Trabzon, Türkiye, 29 Kasım - 01 Aralık 2023, ss.119-120
Ülkemizde taşınmazların konumlarının, yüzölçümlerinin, hukuksal durumlarının tespitine yönelik
olarak yaklaşık son bir asırdır yürütülen kadastro çalışmalarında farklı ölçü yöntemleri, koordinat
sistemleri, çeşitli ölçü aletlerinin kullanılması sonucunda farklı duyarlılıkta ve standartlarda kadastro
haritaları üretilmiştir. Bu yöntemleri prizmatik, takeometrik, grafik, fotoplan, fotogrametrik, GNSS
(Global Navigation Satellite Systems) ve son olarak İHA (İnsansız Hava Aracı) şeklinde özetlemek
mümkündür. Bu yöntemler ile üretilmiş kadastro haritalarının önemli bir kısmı analog ürünler olmakla
birlikte teknik arşivinin yaklaşık %70’ini oluşturmaktadır.Bu kadastro haritaları, zemin ile uyumunun
yetersiz kalması, konumsal duyarlılığının düşük olması, bilgi sistemleri açısından yetersiz kalması vb.
sebeplerden dolayı, tüm Dünya’da olduğu gibi, güncellenmektedir. Günümüzde bu altlıkların
güncellenmesi ile beraber taşınmazların yüzölçümleri değişime uğramaktadır. Taşınmaz
yüzölçümlerinde meydana gelen bu değişimlerden kaynaklı hazine aleyhine tazminat ve bu tazminatın
kusurlu görevliye rücu edilmesi problemleri gündeme gelmektedir. Yargının tazminat konusunda 2009
yılından sonra Devletin kusursuz sorumluluğu çerçevesinde değerlendirmelerde bulunarak tazminata
hükmettiği görülmüştür. Ülke genelinde yaklaşık 58milyon parselin %70’inin güncelleme kadastrosuna
tabi tutulduğu düşünüldüğünde problemin yaygın etkisi daha net anlaşılacaktır. Oysa ki taşınmazların
yüzölçümü değişimine sebep olan etkenlerin bir kısmı kullanılan yöntemin duyarlılığı gereği kaçınılmaz
olarak ortaya çıkmaktadır. Bu tür hatalar kısaca yöntemin yanılma sınırı veya tecvizi şeklinde
tanımlanmaktadır. Tazminat ve rücu sorununun azaltılması için, kadastroda kullanılan her bir analog
yöntemin yanılma sınırlarının bilimsel temellere dayalı bir çalışma ile tespit edilmesi gerekmektedir.
Böylece bu sınır içindeki hataların hem tazminata konu edilmemesi sağlanacaktır. Bu çalışmada örnek
uygulama sahasında farklı analog yöntemlerle üretilen kadastro haritaların zemin ile uyumu
araştırılacaktır. Bu uygulamada güncelleme kadastrosu sırasında ölçülen sabit sınırlar ile kadastro
haritası karşılaştırılmıştır.Bu karşılaştırma işlemiCBS (CoğrafiBilgiSistemleri)teknolojisiile yakınlık
analizi yapılarak gerçekleştirilmiştir. Uygulama sonunda söz konusu bu haritaların konumsal
doğruluklarına yönelik istatistiksel sonuçları sunulmuştur.