Polisiye Romanın Geleneksel Yapısını Sürdüren Bir Seri: Ayçöreği Dedektiflik Bürosu Üçlemesine Feminist Bir Eleştiri


Özgürbüz M. E.

Kadın Odağında Toplumsal Cinsiyet Disiplinlerarası Yaklaşımlar, Mihrican AYLANÇ, Editör, Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi/Cyprus International University, Lefkoşa, ss.227-244, 2021

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Araştırma Kitabı
  • Basım Tarihi: 2021
  • Yayınevi: Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi/Cyprus International University
  • Basıldığı Şehir: Lefkoşa
  • Sayfa Sayıları: ss.227-244
  • Editörler: Mihrican AYLANÇ, Editör
  • Karadeniz Teknik Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Toplumsalın tarihi kabul edilen polisiye roman, modern toplumun ürünü olarak birçok ideolojik kodu bünyesinde taşımaktadır. Diğer roman türlerinden daha fazla tipikleştirilmiş ögeler içeren polisiye; ikili/ uzlaşmaz karşıtlıklar diyalektiğine dayanan bir türdür. Rasyonel aklı yücelten tür; iyi-kötü, doğru-yanlış, suçlu-dedektif, kadın-erkek gibi karşıtlıklar temelli inşa edilen toplumsal düzenin kuruluşu ve devamının sağlanmasında araç niteliğindedir. Sınırlı sayıda ve basmakalıp davranış biçimlerine sahip karakterlerden oluşan polisiye anlatılarda kimliklere ait klasik türsel temsiller fazlasıyla belirgindir. Ataerkil sistemde kültürün sahibi ve düzenin koruyucusu kabul edilen erkeğin polisiye romanlardaki zeki, başarılı, güçlü, suçluları cezalandırıp, iyileri kurtaran sunumuna karşılık kadın güçsüz, pasif, ikincil ve çoğu zaman değişimden yoksundur. Polisiye romanda cinsiyet türün özüdür ve tür, erkek hegemonyası altındadır. Polisiye metinler egemen ideoloji bağlamında kadın-erkek temsillerine dair benimsenmiş anlayışları destekleyerek yeniden üretir. Geleneksel polisiye romanın merkezde tek bir kahramanı konumlandırması, klasik dedektif, suçlu, kurban üçgeninde karakterleri biyolojik cinsiyetlerinden bağımsız olarak toplumsal cinsiyet ekseninde şekillendirmesi, tek bakış açısı ve doğal bir sonuç ile sonlanan çizgisel sıralı anlatım özellikleri feminist eleştiriye göre eril araçlardır. Tüm rol ve temalar değişmez bir düzen içinde yineleyici mekanizmalara indirgenerek basmakalıp fonlar şeklinde okura sunulmaktadır. Çalışmada Piraye Şengel tarafından kaleme alınan Ayçöreği Dedektiflik Bürosu serisi feminist eleştiri kapsamında biçim ve içerik bakımından incelenecek ve söz konusu metinlerin geleneksel polisiye roman kalıplarına uygunluğu ortaya konulacaktır.

As a product of modern society, the detective novel, which is accepted as the

social history, carries many ideological codes in its entirety. The detective novel,

which contains more typified items than other novel types, based on the dialectic

of dual/ antagonistic antagonisms. The genre, canonizes rational mind, is a tool in

ensuring the establishment and continuation of the social order built on the basis

of opposites such as good-bad, right-wrong, criminal-detective, woman-man, and

so on. The classical representations of the identities are extremely evident in the

detective narrations, which are composed of characters with limited numbers and

stereotypical behaviour. In the patriarchal system, while the man who owns the

cultures and the guardian of the order is strong, intelligent, successful, punishing

and saving the good; the woman weak, secondary, passive and often lacking in

exchange in the novels. In the detective novel, gender is the essence and the genre

is under male hegemony. Detective texts reproduce the dominant ideology about

perceptions of male-female representations by supporting. Traditional fictional

novels are masculine instruments according to feminist criticism, positioning a

single hero in the centre, classical detective, criminal, victim triangle, shaping

characters in the axis of gender independent of their biological gender, and line

sequential narrative features ending with a single outlook and natural result. All

roles and themes are presented to the reader in the form of stereotyped funds,

reduced to a repetitive mechanism in an invariant order. In the study, the series of

Ayçöreği Dedektiflik Bürosu which is written by Piraye Şengel will be examined

in terms of form and content within the scope of the feminist criticism, and the

appropriateness of the texts to the traditional detective novel patterns will be

revealed.