Trabzon/Araklı'da Geç Dönem Osmanlı Cami Mihraplarında Tipoloji ve Bezeme


Creative Commons License

Önal R. Ç.

Karen- Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, cilt.7, sa.13, ss.180-198, 2021 (Hakemli Dergi)

Özet

İpek Yolu’nun kadim duraklarından biri olması ve limanlarının bulunması sebebiyle hem kara hem de deniz ulaşımı ve ticaretine açık olan Trabzon, tarih boyunca önemini korumuş kentlerden biridir. Tarihi, kentin tarihi kadar geri götürülebilen, günümüzde il merkezine 33 km mesafede bulunan Araklı ilçesi ise antik dönemden beri limana ve kentin doğuya açılan kara yollarına sahip olması açısından önemlidir. Roma döneminden beri bu önemini koruyan ilçe, Osmanlı Devleti’nin 1461’de fethiyle beraber İslami kimliğe bürünmüş ve nüfus hareketliği ve mimari yapılanmaları da bu yönde kimlik değiştirmiştir.

Araklı’da sayıları az olmakla beraber geç dönem Osmanlı sanatının izlerini taşıyan eserler mevcuttur. Bu makalede o izleri yansıtan ve Merkez Küçük (Hacı Hasan) Camii (1859-60), Konakönü Mahallesi Camii (1884), Merkez Büyük Camii (1907-08) ve Kalecik Mahallesi Camii (1910)’lerinde bulunan dört mihraba odaklanılmıştır. Mihrapların kronolojik sıraya göre katalog düzeninde anlatıldığı, metnin çizim ve resimlerle desteklendiği bu çalışma ile ortaya çıkan sonuçların mevcut literatüre katkı sağlaması hedeflenmiştir.

İncelenen mihraplar, tipolojik açıdan birbirine benzer özellikler yansıtırken hem Batılı üslupların getirisi hem de Doğu Karadeniz Bölgesi’ne has yerel unsurların karma düzende kullanıldığı bezeme programı noktasında farklılaşmaktadır. Günümüze kadar ulaşarak geç dönem Osmanlı sanatının taşra uygulamaları hakkında okumalar yaptıran bu mihraplar, maddi ve manevi gerekliliği esasına göre şekillendirilmiş kıymetli sanat eserleri olarak Türk kültür belleğindeki yerini almış nadir eserlerdendir.

Trabzon, which is open to both land and sea transportation and trade due to being one of the Silk Road's ancient stops and having ports, is one of the cities that has retained its significance throughout history. The town of Araklı dating back to the history of the historical city and being 33 kilometers from the city center is significant because it has a harbor and the city's highways opening to the east since ancient times. With the conquest of the Ottoman Empire in 1461, the district, which had retained its significance since the Roman period, took on Islamic identity, and its population mobility and architectural structures changed its identity in this direction.

Although they are few in number, monuments of late Ottoman art can be found in Araklı. The present article focuses on the four mihrabs that reflect those traces and are located in Central Küçük (Hacı Hasan) Mosque (1859-60), Konakönü Quarter Mosque (1884), Central Grand Mosque (1907-08) and Kalecik Quarter Mosque (1910). It was aimed that the findings of the present study, in which the mihrabs are explained in chronological-catalog order and the text is accompanied by drawings and photographs, would contribute to the current literature.

While the examined mihrabs share some typological similarities, they differ in terms of the return of Western styles and the decoration program incorporating local elements unique to the Eastern Black Sea Region in a mixed order. These mihrabs, which have reached the present day and inspired intellectual readings about the provincial practices of late Ottoman art, are among the rare works that have taken their place in Turkish cultural memory as precious works of art shaped on the basis of material and spiritual necessity.