Uluslararası Sosyal & Hukuk Çalışmaları Kongresi, Erzurum, Türkiye, 12 - 13 Mayıs 2022, ss.85-86
Modern uluslararası sistem, farklı dönem aralıklarında çeşitli değişimler geçirmiştir. On yedinci yüzyılda Avrupa devletler sisteminin ortaya çıkmasıyla birlikte güç dengesi üzerine inşa edilen sistem, yirmi birinci yüzyılın başlamasının ardından iki, tek ve çok kutupluluğu geride bırakarak, etkin çok taraflı bir düzene doğru dönüşüm yaşamıştır. Bu dönüşüm, 11 Eylül 2001 tarihinde gerçekleştirilen terörist saldırılar ve 2008 yılında meydana gelen küresel ekonomik kriz neticesinde daha da görünür hale gelerek, küresel arenadaki (bazı) referans nesnelerinin iktisadi ve siyasi ajandalarının etkilenmesine neden olmuştur. Jim O’Neill tarafından öne sürülen yükselen güçler mefhumu, biraz önce ifade edilen referans nesneleri arasında yer almaktadır. Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in ekonomik göstergelerini inceleyerek, G7 başta olmak üzere diğer yapılanmalar ve ülkelerle mukayese eden O’Neill, bu ülkeleri yükselen güçler olarak adlandırmış ve küresel karar alma mekanizmalarında önemli bir etkiye sahip olabileceklerini gündeme getirmiştir. O’Neill’in kavramsallaştırmasıyla ortaya çıkan bu düşünce tarzı, 2006 yılında Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin Dışişleri Bakanlarının BRIC formatında ilk kez bir araya geldikleri Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısında resmi bir nitelik kazanmıştır. BRIC olarak hayata geçirilen bu format, 2011 yılında Güney Afrika’yı üye seçerek, BRICS’e evrilmiş ve alternatif aday tartışmalarını başlatmıştır. Güney Afrika’nın üyelik sürecini inceleyen araştırmacılar, Nijerya ve Türkiye’nin de BRICS için alternatif oluşturduğunu iddia etmiştir. Bu ifade edilenlerden hareketle çalışmada, Güney Afrika ile birlikte alternatif olarak gösterilen Türkiye ve Nijerya’nın olası BRICS üyeliğinin nitel ve nicel verilerin bir arada değerlendirilmesine olanak sağlayan çok kriterli karar verme yöntemlerinden Analitik Hiyerarşi Süreci yaklaşımıyla değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda çalışma kapsamında ele alınacak olan kriterler (nüfus, yumuşak güç, coğrafi konum, askeri yeterlilik, teknolojik ilerleme, ekonomik yeterlilik ve demokratik gelişim olmak üzere yedi kriter) ve alternatifler (Türkiye, Nijerya ve Güney Afrika olmak üzere üç farklı alternatif) doküman temelli araştırma sonucunda belirlenmiştir. Ayrıca bu çalışmada kullanılan veriler, Uluslararası İlişkiler disiplininde yükselen güçler üzerine çalışmalar yapan akademisyenlerin oluşturduğu uzman grupların görüş ve bilgilerinden elde edilmiş ve böylece disiplinlerarası bir bakış açısı kazandırılmaya çalışılmıştır.