Rete Testisin Adenomatöz Hiperplazisi: Gerçek Bir Hiperplazi Değil, Sadece Proliferasyon!


Teoman G., Gülçebi R. B., Çelik Z. G.

32. ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ, Antalya, Türkiye, 25 - 29 Ekim 2023, ss.532

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.532
  • Karadeniz Teknik Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Adenomatöz hiperplazi; rete testisin nadir görülen non-neoplastik epitelyal proliferasyonudur. Makroskopik olarak genellikle testisin hilusunda localize solid ya da kistik kitleler biçiminde olmalarına karşın olguların çoğunda orşiektomi spesmenlerinin mikroskopik incelemeleri sırasında rastlantısal görülürler ve genellikle inmemiş testis ya da testisin germ hücreli tümörlerine eşlik ederler.

33 yaşında erkek hastaya sol inmemiş testis ön tanısı ile hastanemiz üroloji kliniğinde sol inguinal orşiektomi uygulandı. Spesmenin makroskopik incelemesinde 16 gram ağırlığında, üzerinde 4.2 cm uzunlukta spermatik kord bulunan 6.5x4x2 cm boyutlarda, kesit yüzünde yer yer kanama alanları izlenen turuncu görünümde testis dokusu görüldü. Yapılan kesitlerde herhangi bir kitleye rastlanmadı. Miksroskopik incelemede testis dokusunun periferinde bir alanda, yer yer testis dokusu içine de uzanan, veziküle nükleuslu, bazofilik sitoplazmalı, yer yer kübik bazı alanlarda ise kolumnar tarzda tek sıralı epitel ile döşeli, sırt sırta vermis tübüler görünümde adenoid yapılar izlendi. Testis  parankimi ise içerisinde spermatozoa bulunmayan Sertoli hücrelerinin yer aldığı seminifer tübüllerinden oluşmaktaydı. İmmünohistokimyasal çalışmada tübüler yapılarda PanCK (+), WT-1 (+), SALL4 (-), NKX3.1 (-), AFP (-), Ki-67 indeksi % 1 di. Morfolojik ve immünohistokimyasal bulgular eşliğinde olguya rete testisin adenomatöz hiperplazisi tanısı verildi.

Oldukça nadir görülen ve testisin bazı malign tümörleri ile karışabilen rete testisin adenomatöz hiperplazisi ilk olarak 1976 yılında bilateral renal displazili bir çocukta tanımlanmıştır. Klinik öykü, lokalizasyon, histolojik özellikler ve immünohistokimyasal bulgular tanıyı koymamıza yardımcı olan başlıca parametrelerdir. Ayırıcı tanıda adenoma, primer ve metastatik adenokarsinom, Sertoli hücreli tümör ve mezotelyoma akılda tutulmalıdır.