6. Ulusal Kutup Bilimleri Çalıştayı, Trabzon, Türkiye, 30 Kasım - 01 Aralık 2022, cilt.1, ss.63-64
Arktik ve Antarktika’da normalde insanoğlunun çevresel anlamda yaşamına uygun olmayan
hava şartları görülmektedir. Sıcaklık ve rüzgâr başta olmak üzere kutup bölgelerinde çalışacak
kişilerin en zorlu çevresel etkilere maruz kaldığı bilinmektedir. Buzlu zeminde hareket etmek
ve buz yarıklarından kaçınmak başta olma üzere emniyet kurallarının bilinmesi gerekmektedir.
Ayrıca bu bölgelere olan ulaşım ve iletişim zorlukları da çalışanları zorlamakta ve bundan
dolayı fazladan emniyet önlemleri almaya itmektedir. Sahada emniyetli çalışma ve iletişimin
yapılması hızlı müdahale ve kazaların önlenmesi açısından gereklidir. Bundan dolayı bilim
üslerinde çalışan bilim insanları için emniyet farkındalığının oluşması ve doğru iletişim
sistemlerini kullanmaları gerekmektedir. Bu çalışmada farkındalığın artırılması için saha
emniyeti eğitimleri yanı sıra farklı senaryolar ile kutup bölgelerinde oluşabilecek çevresel
risklerin örneklenerek kişilere gösterilmesi sağlanmıştır. Bunun yanı sıra eğitim modülü
oluşturularak doğru haberleşme teknikleri de bu modül içerisinde verilmesi amaçlanmıştır. Bu
çalışmayla kutup bölgelerinde çalışacak bilim insanları zorlu çevresel şartlara hazırlanması
sağlanmıştır.
In the Arctic and Antarctic, weather conditions that are not normally suitable for human life in
the environmental sense are observed. It is known that people who will work in polar regions,
especially in temperature and wind, are exposed to the most difficult environmental influences.
It is necessary to know the safety rules, especially to move on icy ground and avoid ice
crevasses. In addition, transportation and communication difficulties in these regions also force
employees to take extra safety measures and therefore push them to take extra safety measures.
Safe work and communication in the field is necessary in terms of rapid intervention and
prevention of accidents. Therefore, it is necessary to create safety awareness for scientists
working at science bases and to use the right communication systems. In this study, in addition
to field safety trainings to increase awareness, environmental risks that may occur in polar
regions with different scenarios were sampled and shown to people. In addition, the training
module has been created and the correct communication techniques have been aimed to be
given in this module. With this study, scientists who will work in the polar regions have been
prepared for the harsh environmental conditions.