Viral hepatitler, karaciğer hasarı, siroz, hepatosellüler karsinomaya yol açabilen; kan ve enfekte vücut sıvılarıyla bulaşabilmeleri nedenleriyle toplumda yayılabilme yetenekleri olan, ölüme neden olabilen enfeksiyonlardır. Bu çalışmada, Trabzon ilinde yaşayan bireylerde kan yoluyla bulaşan hepatit B (HBV), hepatit C (HCV) ve hepatit D (HDV)’nin seroprevalansını belirlemek ve seroprevalans ile potansiyel olarak ilişkili faktörleri incelemek amaçlanmıştır. Kesitsel tipteki bu çalışma, Türkiye’nin kuzeydoğusundaki Trabzon ilinde, merkez ilçe dahil toplam 10 ilçede gerçekleştirilmiştir. Araştırmada HBV, HCV ve HDV için seroprevalans hesaplandığından, örneklem büyüklüğü her biri için ayrı ayrı hesaplanmış, hesaplanan en yüksek örneklem büyüklüğü olan 1116, araştırmanın minimum örneklem büyüklüğü olarak kabul edilmiştir. Araştırma 1502 kişi ile tamamlanmıştır. Serolojik testler olarak HBV için HBsAg, anti-HBs ve anti-HBc IgG; HCV için anti-HCV ve HDV için anti-HDV serolojik olarak analiz edilmiştir. Mevcut verilerde tekli (univariate) analizler Ki-kare testiyle, HBV risk faktörlerini belirlemek için çoklu (multivariate) analizler enter model lojistik regresyon analiziyle değerlendirilmiştir. Katılımcıların yaş ortalaması 45.7 ± 16.6 yıl olup, 767 (%51.1)’si kadın olarak belirlenmiştir. HBV açısından aşılama göstergesi olan izole anti-HBs pozitifliği %23.0’ken, HBV seroprevalansı aşılanmamış erişkinlerde %27.4 olarak saptanmıştır. HBsAg pozitifliği %5.1; izole anti-HBc IgG pozitifliği %4.2 olarak saptanmıştır. HBsAg gri bölgede olanlar %0.5 iken, anti-HBs ve anti-HBc IgG pozitifliği (geçirilmiş enfeksiyon) %17.6 olarak saptanmıştır. Anti-HCV prevalansı binde 6 olup anti-HDV ise analizlerde saptanmamıştır. HBsAg pozitifliği ve HCV birlikteliği bir kişide bulunmuş; anti-HCV pozitif olan dokuz kişinin üçünde izole anti-HBc IgG pozitifliği saptanmıştır. HBV için lojistik regresyon analizinde risk faktörleri artan yaş, ailede sarılık geçiren kimsenin olması, diyabetes mellitus hastalığı varlığı, alkol kullanımı, hacamat yaptırma olarak saptanmıştır. HCV için tekli analizlerde risk faktörleri 40 yaşın üzerinde olma, karaciğerde yağ birikimi ve diyaliz tedavisinin alınması olarak bulunmuştur. Bulgular, özellikle aşı takviminde yer almasına ve risk grubu erişkinlerde de aşı yapılıyor olmasına rağmen HBV’nin halen bir halk sağlığı sorunu olması, üzerinde yoğun çalışılmasının gerekliliğini göstermiştir. HCV, aşısı olmadığı için potansiyel riskleri nedeniyle dikkate alınması gereken, bireysel ve toplumsal önlemlerin eksiksiz uygulanmasına ihtiyaç duyan bir enfeksiyon etkeni olarak değerlendirilmiştir.
Viral hepatitis are infections that can cause liver damage, become chronic, lead to cirrhosis, hepato- cellular carcinoma and ultimately result in death due to their ability to spread in the community through blood and infected body fluids. The aim of this study was to determine the seroprevalence of hepatitis B (HBV), hepatitis C (HCV), and hepatitis D (HDV) transmitted through blood among individuals living in Trabzon province and to examine the factors potentially associated with seroprevalence. This cross-sec- tional study was conducted in Trabzon province, located in the northeast of Türkiye, including a total of 10 districts, including the central district. Since seroprevalence was calculated for HBV, HCV, and HDV in the study, the sample size was separately calculated for each, and the calculated maximum sample size of 1116 was accepted as the minimum sample size for the study. The study was completed with 1502 participants. Serological tests for HBV included HBsAg, anti-HBs, and anti-HBc IgG; for HCV, anti-HCV; and for HDV, anti-HDV were analysed. Data were evaluated for HBV risk factors using univariate analyses with Chi-square test and for multiple analyses using enter model logistic regression analysis. The mean age of the participants was 45.7 ± 16.6 years, with 767 (51.1%) being female. The prevalence of HBV seropositivity, indicating vaccination, was 23.0%, while the seroprevalence of HBV among unvaccinated adults was 27.4%. HBsAg positivity was 5.1%, and isolated anti-HBc IgG positivity was 4.2%. The pro- portion of individuals with HBsAg in the gray zone was 0.5%, while the positivity rates for anti-HBs and anti-HBc IgG (indicating past infection) were 17.6%. The prevalence of anti-HCV was six per thousand, while anti-HDV was not detected in the analyses. HBsAg positivity and co-infection with HCV were found in one person, and among the nine individuals positive for anti-HCV, isolated anti-HBc IgG positivity was detected in three. Increasing age, presence of a person with jaundice in the family, presence of diabetes mellitus, alcohol use and cupping therapy were identified as risk factors for HBV in the logistic regression analysis. Risk factors for HCV in univariate analyses were being over 40 years old, presence of hepatic ste- atosis and receiving dialysis treatment. The results of the study indicate that despite being included in our vaccination schedule and the administration of vaccines to high-risk adults, HBV still requires intensive attention as a public health problem. HCV, lacking a vaccine has been evaluated as an infectious agent that needs to be taken into consideration due to its potential risks and requires the complete implemen- tation of individual and social precautions.