Bir suriçi kent olarak tarihi Trabzon; Aşağı Hisar, Orta Hisar ve Yukarı Hisar (İç Kale/Kule Hisar) olmak üzere üç ayrı bölümden oluşur. Bu üç bölüm içinde hiç şüphesiz stratejik açıdan en önemli yer Yukarı Hisar ya da diğer adıyla İç Kale’dir. Zira şehrin Helenistik, Roma, Bizans, Komnenos ve Osmanlı Dönemlerindeki idare merkezi ve saray teşkilatı burada bulunuyordu. Fatih Sultan Mehmed, 15 Ağustos 1461 tarihinde Trabzon’u fethettiğinde, ilk hedefi imparatorluk sarayının da bulunduğu İç Kale’nin ele geçirilmesi olmuştur. H. W. Lowry’nin Bizans tarihçisi Kritovoulos’a dayanarak verdiği bilgiye göre Sultan Fatih tarafından belirlenen şartların İmparator David Komnenos tarafından kabul edilmesi üzerine şehri teslim almak üzere sarayın bulunduğu İç Kale’ye önce Mahmut Paşa askerleriyle birlikte girmiş ve gerekli güvenlik tedbirleri alınarak kale tümüyle zapt edilmiş, ardından Fatih Sultan Mehmed kaleye girmiş, hükümdar sarayını incelemiştir. Fatih Sultan Mehmed, 15 Ağustos 1461 tarihinde Trabzon’u fethetmesiyle birlikte bu tarihi kent, Komnenos idaresindeki topraklar, Osmanlı İmparatorluğu’nun eline geçmiş, fetih sonrası İstanbul’a gönderilen Komnenos Hanedanına ait imparatorluk sarayı ve müştemilatı ile İç Kale’deki diğer idari binalar şehrin idaresine tayin olunan Gelibolu Valisi Kasım Paşa tarafından idare merkezi olarak kullanılmıştır. Bu durum 17. Yüzyıla kadar böyle devam etmiştir. Fetih sonrası şehirdeki önemli kiliseler; Panaghia Chrysokephalos Kilisesi-Büyük Fatih Camii ve St. Eugenios Kilisesi-Yeni Cuma Camii adıyla Camiye dönüştürülmüş ise de İslamlaşan şehirde ilk cami İç Kale içinde, İç Kale Camii (Şirin Hatun) olarak H.875-M.1470 yılında yapılmış ve İç Kale devlet ricalinin ikamet ettiği korunaklı bir yer olarak kullanılmaya devam etmiştir. İç Kale’nin Osmanlı Döneminde yönetim merkezi olarak kullanılmaya devam ettiğini gösteren bir diğer önemli husus, kale duvarlarının zayıf kısımlarının Osmanlı Devleti tarafından onarılmış olmasıdır. Bu makalenin kapsamı, Kanuni Sultan Süleyman Devri’nde onarımı yapılan ve bugün yerinde olmayıp Trabzon Müzesi’nde muhafaza edilen onarım kitabesi ve ait olduğu sur duvarının tanıtımı ile sınırlıdır. Buna bağlı olarak onarılan sur duvarının yerinin tespiti ve yapısal özelliklerinin; malzeme seçimi, inşa tekniği ve sanat anlayışı bakımından analiz edilmesi ve yenilenen sur duvarı iç kısmında tespit edilen tonozlu mekânın tanıtılması yanında önceki yayımlarda surun bu bölümüyle alakalı verilen yanlış bilgilerin düzeltilmesi makalenin temel amaçlarındandır. Konunun özgünlüğü ve daha iyi kavranabilmesi için öncelikle, konu İle ilgili kaynak ve yayınların değerlendirilmesi yapılmış, önceki yayımlarda verilen yanlış bilgiler somut verilerle düzeltilmiş, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivi’nde (BAO) konuyla alakalı tespit edilen belgeler de ilk kez değerlendirilmiştir. Son bölümde ise, 2021 yılından itibaren İç Kale’de başlatılan arkeolojik kazılar sonucunda elde edilecek kalıntı ve buluntular temel alınarak, Trabzon’un tarihi geçmişine ışık tutacak arkeopark düzenlemesi ile bu sahanın kent turizmini canlandırma konusundaki görüş ve öneriler dile getirilmiştir.
As a walled city, the historical city of Trabzon was composed of three different parts, namely the Lower Castle, Middle Castle, and Upper Castle. The Upper Fortress, also known as the Inner Castle, holds the utmost strategic importance since the administrative center and palace organizations were located here during the Hellenistic, Roman, Byzantine, Komnenid, and Ottoman periods. The first objective of Mehmed the Conqueror when he captured Trabzon on August 15, 1461, was to take over control of the Upper Castle, where the Komnenid imperial palace was located. According to H. W. Lowry, who based his information on the accounts of the Byzantine chronicler Kritovoulos, upon David Komnenos’ acceptance of the surrendering conditions set by Sultan Mehmed the Conqueror, Mahmut Pasha first entered the Inner Castle with his soldiers to completely take over the castle by taking the necessary security measures before the entrance of the Sultan. Then, Sultan Mehmed the Conqueror entered the castle, examined the imperial palace and other buildings, and took measures to ensure the security of the city. With the conquest in 1461, both the city of Trabzon as the Komnenid capital and the lands under its control were taken over by the Ottoman Empire, and the members of the Komnenid Dynasty were sent to Istanbul. The imperial palace and related buildings, as well as other structures of administrative character located in the Inner Castle, became the administrative center for Kasım Pasha, the Governor of Gallipoli, who was appointed to the administration of the newly conquered city. This situation continued until the 17th century. Although the city's symbolic churches, namely the Church of Panaghia Chrysokephalos Church and the Church of St. Eugenios, were converted into mosques under the names of Büyük Fatih Cami and Yeni Cuma Cami, respectively, the first mosque in the Islamized city was built within the Inner Castle, known as Inner Castle Mosque (İç Kale Cami/Şirin Hatun Cami), in 1470. Ottoman state officials continued to reside in the Inner Castle. Another important point indicating the continued use of the Inner Castle as an administrative center during the Ottoman period is the repair of the weak parts of the fortifications. Accordingly, determining the location of the repaired city wall, analyzing its structural features in terms of material selection, construction technique, and the concept of art, and introducing the vaulted space detected in the interior of the renovated city wall, as well as correcting the inaccurate information put forward about this section in previous publications, are among the main objectives of the article. Before the discussion of the subject, previous discussions were outlined in the section entitled “Research Status and Primary Sources,” followed by the correction of inaccurate information that appeared in several past publications with new evidence. This section also delves into the detailed discussion of newly discovered written sources from the Ottoman Archives of the State Archives Directorate. Based on the new finds recovered from archaeological excavations initiated in the Inner Castle in 2021, the final section of this paper provides some suggestions and thoughts on the turning of the Inner Castle area into an archaeological park that could illuminate the historical past of Trabzon and revitalize the city’s potential in tourism.