II. Uluslararası Multidisipliner Çalışmaları Kongresi, Adana, Türkiye, 4 - 05 Mayıs 2018, ss.786
Genel olarak, alkol ve tütün gibi zararlı maddeler ile toplum nezdinde gayri ahlakî olduğu düşünülen bir takım hizmet ve davranışlar üzerinden alınan vergiler, maliye literatüründe “günah vergileri” olarak isimlendirilmektedir. Günah vergilerinin konusunu oluşturan unsurlar, esasında, tarihin en eski vergilerinden biri olan özel tüketim vergilerinin kapsamında yer almaktadır. Bu bakımdan “günah vergisi” kavramının, bazı özel tüketim vergileri için kullanılan ironik bir ifadeden ibaret olduğu düşünülebilir. Günah vergileri geçmişte büyük oranda, alkol ve tütün gibi, insan ve toplum sağlığı açısından zararlı maddeler üzerinden alınmakta iken günümüzde kapsamı genişlemiş; trans yağlar, şekerli/gazlı meşrubat ile çevreye zararlı maddeler de günah vergilerinin konusuna dahil edilmiştir. Günah vergileri; teorik bazda iktisadi, mali ve ahlaki gerekçelere dayandırılmaktadır. Yabancı literatürde günah vergilerinin lehinde ve aleyhinde birçok çalışma bulunmaktadır. Bilhassa Amerika Birleşik Devletleri günah vergilerinin anavatanı kabul edilmekte ve bu alandaki tartışmaların merkezinde yer almaktadır. Ne yazık ki yerli literatür günah vergilerine yönelik çalışmalar bakımından oldukça yetersizdir. Batıda, günah vergilerinin daha revaçta olmasının en önemli sebebi bu vergilerin tarihî ve sosyal köklerinin çok derinlere inmesi; insanlar üzerinde psikolojik etkilere sahip olmasıdır. Nitekim bir tür “özel tüketim vergisi” olan bu vergilere bir süre sonra “günah” ibaresinin yakıştırılması geçmişte vergilemenin psikolojik sınırının aşıldığını göstermektedir. Bu çalışmada günah vergileri teorik çerçevede ele alınmakta verginin mali, iktisadi ve ahlaki gerekçeleri incelenmekte ve söz konusu gerekçeler arasındaki çatışma üzerinde durulmaktadır.