Kardiyak Cerrahide Farmakolojik Ve Nonfarmakolojik Yöntemlerle Ağrı Yönetimi


AYDIN A., ÇİLİNGİR D.

Uluslarası Katılımlı Türk Kalp Damar Cerrahisi Derneği 13.Kongresi, Antalya, Türkiye, 30 Ekim - 02 Kasım 2014, ss.389

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.389
  • Karadeniz Teknik Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Kardiyak cerrahi geçiren hastalar interkostal sinirlerin kesilmesi ve göğüs kateterinin neden olduğu plevra irritasyonu nedeniyle ameliyat sonrası dönemde ağrı yaşamaktadırlar. Yapılan çalışmalarda, kardiyak cerrahi girişimler arasında yer alan KABG ameliyatı sonrası dönemde çeşitli nedenlerle hareketleri kısıtlanan hastalarda kronik poststernotomi ağrısı insidansının %21 ile %56 arasında değiştiği belirtilmiştir.

Kontrol altına alınamayan ağrı, ameliyat sonrası dönemde aktivitelerde sınırlılık, solunum, dolaşım komplikasyonlarına ve sindirim sistemi sorunlarına neden olmakta ve iyileşme sürecini uzatmaktadır. Bu nedenle ameliyat sonrası dönemde ağrının azaltılması için hekim, hemşire ve hastayı içeren ekip yaklaşımı ve analjezik kombinasyonlarını içeren farmakolojik yöntemler kullanılmaktadır. 

Birçok çalışmada, farmakolojik yöntemlerin etkinliğini arttırmak için farmakolojik olmayan yöntemlerin de ek olarak kullanılması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu yöntemler invaziv girişim gerektirmeyen tamamlayıcı ve alternatif yöntemler şeklinde uygulanmaktadır.

Literatürde ağrı yönetiminde etkili olarak kullanılan dikkati başka yöne çekme, relaksasyon, terapotik dokunma, masaj, TENS (transkutanöz sinir uyarımı), bilgi verme, sözel destek, hipnoterapi, reiki, refleksoloji, akupunktur, aroma terapi ve müzik gibi farmakolojik olmayan yöntemler bulunmaktadır. Bu yöntemler, analjezik tedavinin yanında yardımcı olarak uygulanabilmekte, ilacı tolere edemeyen ya da ilacı almakta isteksiz olan hastalar için de ideal olabilmektedir.

Nonfarmakolojik yöntemlerin etkinliği tartışmalı olmakla birlikte ağrı kontrolünde yararlı olabileceğini gösteren kanıtlar bulunmaktadır. Klinik uygulamalarda ve sağlık profesyonellerinin eğitimlerinde bu konulara yeterince yer verilmemesi ve konuya özgün araştırmaların yetersizliği bu yöntemlerin yeterince tercih edilmemesine neden olmaktadır. Oysaki tüm bu tedavilerin ortak paydası gevşeme sağlaması, ağrı ile baş etmenin kolaylaştırılması ve yaşam kalitesinin arttırılmasıdır. Bu nedenle KABG ameliyatı geçiren hastalarda farmakolojik ve nonfarmakolojik yöntemlerin birlikte kullanılması ameliyata ilişkin ağrının azaltılmasında etkili olabilecektir.