Çocuk acil servisinde solunum sıkıntılı bir olgu: Konjenital glikolizasyon defekti ve masif perikardiyal efüzyon


Öztürk E., Özkaya A. K., Yeşilbaş O., Kesici S., Dilber E.

17. Ulusal Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Kongresi ve 13. Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Hemşireliği Kongresi, Antalya, Türkiye, 01 Şubat 2022, ss.402

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.402
  • Karadeniz Teknik Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Çocuk acil servisinde solunum sıkıntılı bir olgu: Konjenital glikolizasyon defekti ve masif perikardiyal efüzyon Emre Öztürk1, Ahmet Kağan Özkaya2 , Osman Yeşilbaş3 , Selman Kesici4, Embiya Dilber5 1KTÜ Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Trabzon 2 KTÜ Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Acil Bilim Dalı, Trabzon 3KTÜ Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Yoğun Bakım Bilim Dalı, Trabzon 4Hacettepe Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Yoğun Bakım Bilim Dalı, Ankara 5KTÜ Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı, Trabzon GİRİŞ ve Amaç: Yatak başı ultrasonografi hem klinisyenler hem de hastalar için konforlu bir görüntüleme yöntemidir. Son yıllarda artan yatak başı ultrasonografi kullanımı perikardiyal efüzyon gibi hayatı tehdit eden durumlara hızlı tanı koymayı sağlamaktadır. Bu olgu ile çocuk acil servisine solunum sıkıntısı ile başvuran konjenital glikolizasyon defekti (CDG) olan hastada yatak başı ultrasonografi kullanımının önemini vurgulamayı amaçladık. Olgu: Solunum sıkıntısı nedeniyle 4 aylık erkek CDG tip 1a tanısıyla takipli hasta, çocuk acil servisine başvurdu. İlk değerlendirmesinde solunumu inlemeli, solunum sayısı dakikada 80, kalp hızı 130 atım/dk, kan basıncı 80/50 mm/Hg, oksijen satürasyon %93, ateş 36.8oC idi. Fizik muayenesinde kalp sesleri azalmış ve hepatomegalisi mevcuttu. Enteral beslenmesi ara verildi, oksijen, 80 cc/kg’dan sıvı ve diğer destek tedavileri başlandı. Yatak başı ultrasonografisinde, masif perikardiyal efüzyon görüldü. Çocuk kardiyoloji bölümü ile konsulte edildi ve perikartta kalp tabanında 18-20 mm, sol ventrikül komşuluğunda 16-18 mm serbest mayi görüldü. Kardiyak tamponad nedeniyle hastaya perikardiyosentez yapıldı ve perikard aralığına drenaj tüpü yerleştirildi. Perikardiyosentez sonrası solunum sıkıntısı bir miktar geriledi. Kan laktat düzeyi ve metabolik asidozu düzeldi, ek oksijen ihtiyacı azaldı. Ancak takipnesi devam eden hasta çocuk yoğun bakım ünitesine yatırıldı. Beşinci gün perikardiyal kateterinden hala geleni olması nedeniyle çocuk kardiyoloji bölümünün önerisi ile 2 mg/kg’dan prednizolon tedavisi başlandı ve perikardiyopulmoner fenestra işlemi yapabilecek merkeze sevki önerildi. Takipli olduğu merkezle görüşülerek sevki gerçekleştirildi. Sonuç: CDG’de görülen perikardiyal efüzyon hastalığın önemli kardiyak komplikasyonlarındandır. Masif perikardiyal efüzyonların kardiyak tamponad riski taşıması nedeniyle erken ve hızlı tanısı, mortalite ve morbiditeyi azaltmaktadır. Bu nedenle çocuk acil servislerinde kardiyak nedenli solunum sıkıntısının etyolojisini araştırırken yatak başı ultrasonografinin kullanımı hayati öneme sahiptir. Anahtar Kelimeler: Yatak Başı USG, CDG, Perikardiyal efüzyon