İnternational Sience Symposium "Ouality in Sience", İstanbul, Türkiye, 1 - 04 Eylül 2016, ss.80-96
İntrapartum Elektronik Fetal Monitorisazyon Uygulaması ve Bu Uygulamada Sağlık Profesyonellerinin Sorumlulukları
Özet
Elektronik Fetal Monitorisazyon (EFM); elektronik yoldan myometrium kasılmaları ile fetal kalp hızının (FKH) senkron olarak yazdırılmasıdır. İntrapartum EFM; fetusun iyilik halinin değerlendirilmesinde en sık kullanılan obstetrik uygulamalardan biridir. Bu derlemenin amacı, doğum eyleminde yaygın uygulanan EFM’nin; çeşitleri ve uygulanma sıklığı, 4 temel örüntüsü, FKH traseleri için üç kategorili sınıflama sistemi ve bu sisteme göre fetusun izlemi hakkında bilgi vermek ve EFM uygulamalarında sağlık profesyonellerinin (ebe, doğum hekimi gibi) temel sorumluluklarını ortaya koymaktır. Veriler; ULAKBİM, Cochrane Library, Pubmed ve Google Scholar gibi çevrimiçi veri tabanlarından ve kitaplardan elde edilmiştir.
EFM ile; fetusta olası bir hipoksi durumu erkenden belirlenip, gerekli bakım ve tedavi hizmetleri yapılarak neonatal sekellerin ve ölümlerin önlenmesi amaçlanmaktadır. EFM’nin sağlıklı fetusları belirlemede pozitif tahmini değeri ve sensivitesi çok yüksek iken; asfiktik fetusları belirlemede bu değer o kadar yüksek değildir. Bu sebeple, asfiksi riski taşıyan fetuslarda EFM ile birlikte umblikal arter ve fetal scalp pH gibi doğurulayıcı testlerin birlikte uygulanması önerilmektedir. Sık olarak eksternal (annenin karın duvarından) olarak uygulanan EFM, obez gibi subkutan dokunun kalın olduğu gebelerde internal (direkt fetusdan) olarak ta uygulanmaktadır. Uygulama sıklığı; düşük riskli gebeliklerde “aralıklı” iken, yüksek riskli gebeliklerde “sürekli” EFM şeklindedir. Sürekli EFM’nin fetüsü yakın takip edip, riskli durumu erken saptayabilme gibi olumlu etkisinin yanında; müdahaleli ve sezaryenla doğum gibi olumsuz etkileri vardır. Alfirevic ve ark. (2013)’nın 37.000’den fazla kadınla yaptığı randomize kontrollü çalışmasında, sürekli EFM, aralıklı EFM ve aralıklı oskültasyon ile izlenen üç grupta; perinatal ölüm ve serebral palsy oranlarında gruplararası bir fark olmadığı, sürekli EFM uygulanan grupta neonatal konvülsiyon riskinin azaldığı, ancak sezaryenle doğum riskinin arttığı saptanmıştır. Amerikan Obstetrisyen ve Jinekologlar Birliği (ACOG), düşük riskli gebelerde sürekli EFM’nin kullanılmamasını, hatta aralıklı oskültasyon yönteminin uygun ve güvenli alternatif olduğunu belirtmektedir.
Sağlık profesyonelleri arasında EFM’ye yönelik; FKH tiplerinin yorumlanması, yorumların tekrarlanabilirliği, anormal ve aradaki sonuçların yönetim algoritmaları konusunda tartışmalar vardır. 2008 yılında Ulusal Çocuk Sağlığı ve İnsan Gelişim Enstitüsü, ACOG ve Maternal-Fetal Tıp Cemiyeti; EFM’nin tanımı ve yorumlanması konusunda işbirliği yapmışlardır. Buna göre FKH trasesini doğru yorumlayabilmek için; “bazal FKH, akselerasyon, deselerasyon ve variabilite” olmak üzere dört patern temel ölçüt olarak ele alınmıştır. ACOG 2009 yılında, bu ölçütlere göre yorumlanan FKH traselerinin, standardize değerlendirilmesi için “3 kategorili sınıflama” sistemi oluşturmuştur. Bu kategorik sınıflamaya göre; Kategori 1’de FKH traseleri “normal” kabul edilir ve özellikli bir önlem gerektirmez. Kategori 2’de FKH traseleri, “arada /şüpheli” değerlendirilip yakın izlem gerektirirken, Kategori 3’te traseler “anormal” kabul edilip, acil fetal resüstasyon ve doğum planlaması gerektirmektedir.
EFM’nin etkinliği; trasede FKH’nın tüm örüntüleriyle birlikte iyi yorumlanmasına ve bu yorum parelelinde standarize edilmiş kategorik protokollerle fetüsun izlenmesine ve doğumun yönetimine bağlıdır. intrapartum EFM konusunda sağlık personelinin; bu yöntemi uygulama, traseyi yorumlama, fetusu izlem ve takipte, gebenin bakım ve tedavisinde, ekip içi bilgi ve iletişim sağlamada ve kadını /aileyi bilgilendirmede önemli sorumlulukları vardır. Ebe ve doğum hekimi başta olmak üzere, doğum hizmeti veren sağlık profesyonellerinin EFM konusunda bilgi ve beceri yönünden güçlendirilmesi; bakımın kalitesinin artmasına, hızlı karar verilip tedavi ve izlemin zamanında yapılmasına, malpraktislerin önlenmesine, neonatal komplikasyon ve ölümlerin azalmasına ve de anne-yenidoğan sağlığının yükseltilmesine önemli katkı sağlayacaktır.
Anahtar Kelimeler: İntrapartum, Fetal Kalp Hızı, Elektronik Fetal Monitorisazyon, Üç Kategorili Sınıflama, Sağlık Profesyonelleri
Application of Intrapartum Electronic Fetal Monitoring and Responsibilities of Healthcare Professionals in this Application
Summary
Electronic Fetal Monitoring (EFM) is electronically printing heart rate of fetal (FHR) synchronously with myometrium contractions. Intrapartum EFM is one of the most commonly used obstetrical practices used in the evaluation of fetal well-being. The purpose of this review is to provide information about the types and application frequency of EFM which is widely applied in the labor, its four basic patterns, three-category classification system for FKH tracings, the monitoring of the fetus according to this system and to reveal the basic responsibilities of health care professionals (such as midwife, obstetricians) in EFM applications. Data were collected from online data bases such as ULAKBIM Cochrane Library, PubMed, Google Scholar and books.
With EFM, it is aimed to identify a possible fetal hypoxia condition early and to prevent neonatal sequelae and death by performing necessary care and treatment services. While EFM’s positive predictive value in determining healthy fetuses is very high, this value is not high in determining asphyxiated fetuses. The effectiveness of intrapartum EFM depends on a good interpretation of FKH in tracing with all its patterns (basal speed, acceleration, deceleration and variability) and monitoring the fetus with standardized categorical protocols in parallel with this interpretation. Healthcare professionals’s have important responsibilities on application, interpretation and monitoring of EFM.
Keywords: Intrapartum, Fetal Heart Rate, Electronic Fetal Monitoring, Three- Category Classification, Healthcare Professionals.