VIII.ULUSLARARASI DÜNYA DİLİ TÜRKÇE SEMPOZYUMU, Çanakkale, Türkiye, 15 - 17 Ekim 2015, ss.1-5
ÖZET
Diller, en az çaba yasası ihtiyaç, dil kontağı, alt katman etkisi, kurallaştırma vb. birçok iç ve dış faktörün etkisiyle değişir. Değişim, yaşayan bir dil için kaçınılmaz, devam eden bir akıştır. Diller bu süreçte, kimi unsurlarından feragat eder, kimini dönüştürür, kimini ise yeniler. Bu minvalde diller, bazı anlatım imkânları bakımından zenginleşirken bazıları bakımından zayıflar.
Türkiye Türkçesi geçmişten bu güne, birtakım işlevsel dil araçlarını kaybetmiş, o dil aracının fonksiyonunu gerçekleştirmek için yeni ve kimi zaman daha az kullanışlı işaretleyiciler üretmek zorunda kalmıştır. Bu unsurlardan biri de -sIn eki ve türevi –msIn ekidir. Eski Türkçede tanıklanabilen bu ekler, bugün ancak “–mış gibi yapmak” gibi bir sözdizimsel birlik ile sağlanabilen “bir eylemi yapar görünmek/yapar gibi yapmak, görünmek//bir eyleme benzer bir eylem yapmak” anlamını tek başına karşılayabilen unsurlardır.
Çalışmada -sIn eki, Eski Türkçeden başlayarak DLT, Kutadgu Bilig, Atabetü’l-Hakayık, Kısasü’l-Enbiya, Mukaddimetü’l-Edeb vb. Türk dili için temel teşkil eden metinlerin taranması ve “-mIş gibi yapmak” kullanımlarının örneklenmesine dayanmaktadır. Söz konuşu ek ile isimden isim yapan ve “benzerlik” anlamı veren Türkiye Türkçesindeki +şI/+msI/+mtrak ile sağlanan ilişkinin fiillerdeki görünümüne dikkat çekilecektir. Türkiye Türkçesinin isimlerde benzerlik anlamında –sIn ile aynı kökten geldiği düşünülen eklerden faydalanmaya devam ettiği, ancak fiil benzerliğinde ayrı bir yol izlediği gösterilmeye çalışılacaktır. Ekin Türkiye Türkçesinde güncel sözlüklerde yer alan örnekleri verilerek işlerliği değerlendirilecektir.
Anahtar Kelimeler: benzerlik, mIş gibi yapmak, -sIn eki, Türkiye Türkçesi