Makineler Hissedebilir Mi? Post-Biyolojik Diyalog ve Dijital Beşerî Bilimlerde Yazarlığın Sınırlarını Test Etmek


Çakmakoğlu Ö., Alkan A.

11th International Conference on Language, Literature & Culture, Batman, Türkiye, 17 - 18 Ekim 2025, ss.63, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Batman
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.63
  • Karadeniz Teknik Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

İnsanların sürekli evrimi ve teknolojik yeniliklerle giderek artan etkileşimleriyle karakterize olan transhümanist çağda yapay zekâ, yaratıcılığa potansiyel katkıları nedeniyle akademisyenlerin ilgisini önemli ölçüde çekmiştir. Ancak yapay zekâ bilimsel ve teknik alanlarda uygulanırken, şiirsel uygulamalara entegrasyonu nispeten az araştırılmıştır ve epistemik güvenilirliği genellikle şüpheyle karşılanmaktadır. İnsan yazarlığının gereksiz hale gelebileceği bir gelecekle ilgili süregelen endişeler, yapay zekânın insanlar ve makineler arasında iş birliğine dayalı yaratıcılık için bir araç olarak potansiyelinin tanınmasını engellemektedir. Bu çalışma, yapay zekâyı insan yazarın yerini alan bir unsur olarak değil, yaratıcı sürecin yardımcı bir ortağı olarak kavramsallaştırmaktadır: burada ise duygusal derinlik, deneyimsel bilgi ve yorumlayıcı bakış açısına sahip insan özne, merkezi konumunu korumaktadır. Dolayısıyla yapay zekâ, dilsel çeşitlilik, geniş kelime hazinesi ve hızlandırılmış fikir üretimi gibi güçlü yönleriyle insan yeteneklerini artıran bir işbirlikçi olarak yerini alır. Bu çerçevede, şiirler ilk olarak araştırmacı tarafından üretilir ve ardından yapay zekâ ile iş birliği içinde rafine edilir, böylece transhümanist düşüncenin ruhunu yansıtan bir melez yazarlık modeli oluşturulur. Çalışma, insanlar ve makineler tarafından ortaklaşa yaratılan şiirlerin daha incelikli ve kültürel açıdan daha yankı uyandıran sonuçlar verebileceğini göstermektedir. Yapay zekâyı kasıtlı olarak ikincil bir role, yani özerk bir araç olmaktan ziyade destekleyici bir araç olarak konumlandırarak bu çalışma, insan yaratıcılığının üstünlüğünü vurgularken, insan-makine iş birliğinin üretken olanaklarını da ortaya koymaktadır. Ayrıca, transhümanist söylemle doğrudan ilinti kurarken, aynı zamanda transhümanist şiir pratiğine de katkıda bulunmaktadır. Sonuç olarak çalışma, teknolojik yeniliklerin insan yaratıcılığının rakibi değil, iş birliği aracı olarak çerçevelendiğinde, insan hayal gücünü genişletip zenginleştirebileceğini savunmaktadır. Dengelenmiş bir ortak yazarlık için örnek sunarak yazarlık, yaratıcılık ve edebi üretimin geleceği ile ilgili süregelen tartışmalara katkıda bulunur ve yapay zekânın, sanatsal ifadenin merkezinde yer alan insan sesini yerinden etmeden yeni estetik perspektifler getirilebileceğini öne sürer.

Anahtar Kelimeler: Dijital Beşerî Bilimler, Şiir, Transhümanizm, Yapay Zekâ, Yazarlık

In the transhumanist era, characterised by the continual evolution of humans and their progressive engagement with technological innovation, artificial intelligence (AI) has attracted considerable attention from scholars for its potential contributions to creativity. While AI is implemented in scientific and technical domains, its integration into poetic practice remains relatively underexplored, and its epistemic reliability is often met with scepticism. Persistent anxieties concerning a future in which human authorship may be rendered obsolete hinder the recognition of AI’s potential as a medium for collaborative creativity between humans and machines. This study conceptualises AI not as a replacement for the human writer but as an auxiliary partner in the creative process, wherein the human subject—embodying emotional depth, experiential knowledge, and interpretive perspective—retains centrality. So, AI is positioned as a collaborator that augments human capabilities through its strengths in linguistic diversity, extensive lexical range, and accelerated idea generation. Within this framework, poetry is produced initially by the researcher and subsequently refined in collaboration with AI, thereby enacting a model of hybrid authorship that reflects the ethos of transhumanist thought. The study demonstrates that poems co-created by humans and machines can yield more nuanced and culturally resonant outcomes. By situating AI in a deliberately secondary role—as a supportive rather than autonomous agent—this study underscores human creative primacy while illustrating the productive possibilities of human–machine cooperation. It also engages directly with transhumanist discourse while simultaneously contributing to the emergent practice of transhumanist poetry. Ultimately, the study argues that technological innovation, when framed as a collaborative instrument rather than a competitor to human creativity, can expand and enrich the human imagination. By providing a case for balanced co-authorship, it contributes to ongoing debates concerning authorship, creativity, and the future of literary production, proposing that AI can introduce novel aesthetic perspectives without supplanting the human voice at the heart of artistic expression.

Keywords: Artificial Intelligence, Authorship, Digital Humanities, Poetry, Transhumanism