Akdeniz Diş Hekimliği, vol.3, no.1, pp.24-30, 2024 (Peer-Reviewed Journal)
The remaining portion of root canal filling material after retreatment increases retreatment failure by hindering the effect of instruments and irrigation solutions on debris and
microorganisms responsible for apical infection. Various methods are used to evaluate
the amount of remaining root canal filling material in vitro. The area of remaining filling
material can be determined with periapical radiography. Canal walls can be evaluated
with a stereomicroscope, operating microscope, and scanning electron microscope
(SEM). Canal patency in dentinal tubules can be detected with Confocal laser scanning
microscope (CLSM). The volume of remaining filling material can be measured with
micro-computed tomography (micro-CT) and cone beam computed tomography
(CBCT). Different methods provide different evaluations. Two-dimensional evaluation
methods and the selected root canal sections for evaluation should be interpreted with
caution. No method provides definitive results. Ideally, micro-CT has a better resolution
compared to CBCT and shows more accurate results regarding volume estimation, but
CBCT may be preferred due to its advantages in accessibility and clinical feasibility
Kök kanal dolgu malzemesinin retreatment sonrası kalan kısmı, apikal enfeksiyondan sorumlu debris ve mikroorganizmalar üzerinde aletlerin ve irrigasyon solüsyonlarının etkisini engelleyerek retreatment başarısızlığını artırır. Kalan kök dolgu materyali miktarını in vitro olarak değerlendirmek için çeşitli yöntemler kullanılır. Kalan dolgu materyali alanı periapikal radyografi ile belirlenebilir. Kanal duvarları stereomikroskop, operasyon mikroskobu ve SEM ile değerlendirilebilir. Dentin tübüllerindeki kanal patı CLSM ile tespit edilebilir. Kalan dolgu materyali hacmi mikro-CT ve CBCT ile ölçülebilir. Farklı yöntemler farklı değerlendirmeler sunar. İki boyutlu değerlendirme yöntemleri ve değerlendirilmesi için seçilen kök kanalı bölümleri dikkatle yorumlanmalıdır. Kesin sonuçlar veren bir yöntem yoktur. İdeal olarak mikro-CT, CBCT'ye kıyasla daha iyi çözünürlüğe sahiptir ve hacim tahmini ile ilgili daha doğru sonuçlar gösterir fakat erişilebilirlik ve klinik fizibilite avantajları nedeniyle CBCT kullanımı öne çıkabilmektedir.