Türkiye’de Psikoterapinin Geleceği: 10 Yıl Sonrasına İlişkin Öngörüler


Gökdağ C., Yurtsever S. S., Yıldırım Z. E., Başaran S. K., Tokgünaydın S., Olgun Kaval N., ...Daha Fazla

19. Ulusal Psikoloji Kongresi, İzmir, Türkiye, 5 - 07 Eylül 2016, ss.67

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İzmir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.67
  • Karadeniz Teknik Üniversitesi Adresli: Hayır

Özet

Uzmanların bir alandaki gelecek öngörülerini incelemek üzere kullanılan Delphi yöntemi, ilk defa Prochaska ve Norcross (1982) tarafından psikoterapi alanına uyarlanmış ve uzmanlar arası görüş birliğini temel alarak onar yıllık dilimler halinde tekrarlanmıştır (Norcross, Alford ve DeMichele, 1992; Norcross, Hedges ve Prochaska, 2002). Ancak ilgili çalışmalarda da belirtildiği gibi, çoğunlukla ABD’deki gidişat ele alınmış ve diğer kültürlerde de tekrarlanması önerilmiştir. Bu çalışmada, Delphi yönteminden esinlenilerek ülkemizde 10 yıl içerisinde psikoterapi alanında gerçekleşebilecek değişimlere ilişkin uzmanların görüşlerini almak hedeflenmiştir. E-posta listeleri başta olmak üzere internet üzerinden bu çalışmaya ilişkin duyurular yapıldıktan sonra, çalışmaya katılanlardan Klinik Psikoloji alanında en az yüksek lisans ve üzerinde bir dereceye sahip, 107 katılımcının (86’sı kadın; yaş ortalaması 33,92; çalışma süresi ortalaması 9,39) verisi incelenmiştir. Katılımcılardan alınan demografik bilgilerin ardından, Türkçe’ye uyarlanan ve psikoterapinin geleceği ile ilgili en son Norcross ve arkadaşlarının (2013) yaptıkları çalışmadaki 5 temel başlıktaki (psikoterapi yaklaşımları, terapi yöntemleri, terapist kimliği, terapi formatı ve öngörülen senaryolar) gelecek öngörülerinde değişime dair görüşleri 7’li Likert tipi bir derecelendirmede (1= büyük oranda düşüş, 7= büyük oranda artış) istenmiştir. Elde edilen verilerle yapılan betimsel analiz sonuçlarına göre genel olarak katılımcılar, 10 yıl içinde psikanalitik terapi ve Adler terapisinin kullanım sıklığı azalırken eklektik terapi, aile terapileri ve çözüm odaklı terapilerin artış göstereceği; çevirim içi kendine yardım terapileri, çözüm odaklı yöntemler ve akıllı telefon uygulamaları artarken hipnoz ve itici koşullama gibi yöntemlerin azalacağı; alanda yüksek lisansa sahip terapistlerin sayısının artmasına karşın, psikiyatrist ve manevi danışmanların sayısının azalacağı; terapi formatı olarak krize müdahale ve kısa süreli terapiler daha fazla tercih edilirken, uzun süreli terapilerin tercihinin azalacağı ve son olarak sadece psikopatolojileri tedavi etmek yerine danışanı güçlendirme, internet/telefon tabanlı yaklaşımlar ve ilaç tedavisi ile birlikte psikoterapi uygulamalarının görülme sıklığının da artacağı yönünde görüş bildirmişlerdir. Bu çalışmada ayrıca elde edilen sonuçların, orijinal araştırma bulgularıyla örtüşen ve farklılaşan yönlerinin ayrıntılarıyla ele alınarak tartışılması hedeflenmektedir. Anahtar Kelimeler: Delphi havuzu, psikoterapi, psikoterapinin geleceği, uzman psikologlar