All Sciences Academy, Konya, 2025
ÖZET Teknik Bilirkişilikler, Gazeteye haber olan HES’ler ili ilgili Bilimsel çalışmalardan Lisans Tezleri, Yüksek Lisans Tezleri (YLT), Doktora Tezleri (Dr.-Tezleri), YLT, Dr.-Tez ve bilimsel yapılmış çalışmalar vb. kaynaklar kullanılarak hazırlanan bu makale çalışmasında, Devletlerin ekonomik büyüme, sürdürülebilir kalkınma ve kendine yetebilir olma hedeflerini gerçekleştirebilme adına yararlanabileceği birçok araç vardır. Bu araçlardan biri de yenilenebilir enerji üretim aracı olan Hidroelektrik Santralleridir (HES). Her faaliyet ve yatırımda az ya da çok olduğu gibi, HES yapım süreçlerinin de topluma ve çevreye olumsuz bir dışsallığı olacaktır. Karşılaşılan olumsuz dışsallık sorunu faaliyetin kendisinden olabileceği gibi yaşanacak süreçten de kaynaklanabilir. Dolayısıyla, HES projelerinin yapım süreçlerinde karşılaşılan sorunların analizi, sürecin en az olumsuzlukla ilerlemesi için önemlidir. Bu tespitler neticesinde hem sürecin işleyişinde hem de süreçte kullanılan yöntemlerde sorunları önleyici düzenlemeler yapılabilir. İyi yönetişim ilkeleri HES yapım sürecinde düzenleyici bir araç olarak yer almalıdır. Bu sayede, devlet, özel sektör ve Halk/Sivil Toplum Kuruluşları (STK) arasındaki sorunlar en aza indirilecektir. Çalışmada iyi yönetişim ilkelerinin uygulanmasındaki eksikliklerin HES yapım sürecine olumsuz etkileri, nitel araştırma teknikleri kullanılarak ortaya konmuştur. Bu doğrultuda mülakata katılan kişilerin HES’lere karşı olma nedenlerinin, HES yapım sürecinde iyi yönetişim ilkelerinin uygulanması konusundaki eksikliklerle olan ilişkisini değerlendirmeye yönelik yarı yapılandırılmış açık uçlu sorular sorulmuştur. Artvin İli örnek olayından hareketle, iyi yönetişim ilkelerinin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) ve Halkın Katılımı Toplantıları (HKT) içerisindeki durumu ele alınmıştır. Araştırmada HES’lere karşı olan kişilerin, HES’lere karşı olma sebepleriyle, süreçte iyi yönetişim ilkelerinin uygulanması konusunda yaşanan sorunlar arasında ilişki olduğu tespit edilmiştir. Bazı projelerin yapım sürecinde yerel halkın ve Sivil Toplum Kuruluşlarının (STK) tepkileri olmuştur. Vatandaşların bazı projelere verdiği olumsuz tepkiler dikkate alındığında, özellikle Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) ve Halkın Katılımı Toplantıları (HKT) sürecinin, vatandaşların beklentilerinin karşılanması noktasında yetersiz kaldığı görülmektedir. Dolayısıyla ÇED ve HKT uygulamalarının vatandaşı karar verme sürecine katacak şekilde gözden geçirilmesi, farklı ülkelerdeki uygulamaların örnek alınması ve ülkenin sahip olduğu imkân ve hedefler doğrultusunda sürecin uygulanması gerekmektedir. HES projelerinin inşası sürecindeki aşamalardan olan ÇED ve HKT’lerde iyi yönetişim ilkelerinin uygulanması, karşılaşılan sorunların çözümü ya da bu sorunların en başta ortaya çıkmaması için gereklidir. Su tutma, kabartma yapıları kuruldukları/inşa edildikleri akarsular üzerinde Hidrolojik, Morfolojik ve Sediment Taşıma Kapasitesi gibi karakteristik özelliklerinde zaman içinde önemli ölçüde değişiklikler meydana getirmektedirler. Bu konuda yapılacak olan çok uzun süre bilimsel gözlem ve bilimsel araştırmalar yapılmalıdır. Kabartma yapısı (her türlü suyun kabarmasına vesile olan yapıdır. Bu yapılar: Baraj, tersip bendi, regülatör vb.) öncesi, sonrası ve havzadaki ilk durum ve yıllar içerisinde değişim de dikkate alınmalıdır. Bunun için hidrolojik havzayı temsil edecek meteorolojik istasyonların yanında akarsuda iyi bir AGİ kurulumuna ihtiyaç vardır. AGİ’da meydana gelen değişimler (düşük ve yüksek debiler) çok iyi değerlendirilmelidir. Debi süreklilik çizgilerinde oluşan değişimlerin bu değişimleri çok iyi analizi yapılmalıdır. Akarsuların tabanında ve şevlerinde değişimler meydana gelmekte ve bazı dayanma/istinat duvarlarının inşaatı ve de Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından akarsuda yapılan ıslah çalışmaları için yapılan hem akarsu en kesitinde hem de kullanılan malzeme açısından değişimlerde hız ve debi de değişimler meydana gelmektedir. Bazı akarsulardan ham içme ve kullanma suyu temini, balıkçılık, atıksu deşarjı, soğutma suyu çekilmesi ve sıcak su geri deşarjı vb. başka maksatlarla su alınmakta ve su verilmektedir. Akarsuya yakın ve akarsu kenarındaki bazı şantiyeler akarsulardan ham su almakta ve kullanmaktadır. Bu kullanım sonucunda katı maddesi yüksek atıksu akarsuya geri verilmektedir. Akarsuyun akış güzergâhında her hangi bir noktasında yapılan müdahaleler o akarsuyun memba ve mansabındaki akışa etki etmektedir. Barajların inşalarından sonra, nehrin mansabındaki hidrolojik ve katı madde özelliklerinde bazı değişimlerin olduğu bilinmektedir. Akarsu boyunca ve enine akarsuda taban oyulması şeklinde ve talvegde sediment yığılması pozitif eşik oluşmaktadır. Öyle ki, barajlardan sonra nehirdeki debinin pik/plato/en yüksek değeri değerleri düşer, minimum değerleri artar ve böylece nehrin rejimi düzenlenir. Bunun yanında, barajlar gelen katı maddeyi tutarlar ve mansaba temiz su bırakırlar. Böylece katı madde (KM) taşıma kapasitesi artan nehir, yakın ve uzak mansaptaki nehir yatağında oyulmalara neden olur. Başka bir değişle, gelen KM rezervuarda tutulmakta ve baraj mansabına ulaşamamakta ve böylece mansap kesiminde taşınan katı madde gelen katı maddeden büyük olduğu için nehir mansabında oyulmalar meydana gelmektedir.