14. Uluslararası İstanbul Sosyal ve Beşeri Bilimlerde Bilimsel Araştırmalar Kongresi, İstanbul, Türkiye, 26 - 28 Ağustos 2023, ss.346-351
Uluslararası ilişkiler disiplininin en eski ve köklü araştırma konularından biri olan güvenlik çalışmaları, yüzyıllar boyunca oldukça geniş bir perspektife sahip olmuştur. Westphalia Antlaşması’ndan Soğuk Savaş’ın sonuna kadar uzanan uzun tarihsel süreçte, göç, meşruiyet, silah ticareti, iklim değişikliği ve insan hakları ihlalleri gibi pek çok farklı mesele güvenlik çalışmaları kapsamında ele alınmıştır. Ancak özellikle son yıllarda hızla yükselen en ciddi güvenlik tehditlerinden biri de küresel salgın hastalıklar olmuş ve güvenlik çalışmalarının odağında yer almıştır. Pandemi olarak da adlandırılabilen küresel salgınlar, uluslararası sistemi oluşturan devletler başta olmak üzere tüm aktörleri doğrudan, derinden veya dolaylı etkileyebilme gücüne sahiptir. Nitekim 2019 yılı sonunda ortaya çıkan ve hızla tüm dünyaya yayılan Yeni Koronavirüs Hastalığı (SARS-CoV-2/COVID-19) salgınıyla birlikte, ulus-devletler, uluslararası ekonomik ve sosyal ilişkiler, küresel tedarik zincirleri, sağlık sistemleri ve hatta uluslararası örgütler de dahil olmak üzere birçok alanda köklü yapısal değişiklikler yaşanmasına zemin hazırlamıştır. Bu çalışmada, çok boyutlu derin etkileri hala devam eden COVID-19 salgını merkeze alınarak, bu tür büyük ölçekli küresel salgınların ulusal ve uluslararası güvenlik açısından nasıl ele alındığı ve değerlendirildiği, uluslararası sistemi ve güç dengelerini ne açıdan sarstığı ve gelecekte hangi olası etkileri doğurabileceği tartışılacaktır.