Brain Drain in Turkey through the Prism of the Sociology of Social Problems


TAŞCI C.

Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, no.41, pp.187-213, 2024 (Peer-Reviewed Journal) identifier

Abstract

In recent years, brain drain has been one of the most discussed issues worldwide, presented as a “problem” both in the media and in the political arena. The aim of this article is to examine whether the phenomenon of brain drain is a social problem for Turkey, using the sociological framework of social problems. This article focuses on the historical perspective of the construction by its proponents of brain drain as a social problem in Turkey. Basis of analysis of this construct are the four main stages proposed by Spector and Kitsuse. Using the content analysis method we discussed data obtained through document analysis and newspaper op-eds. The results of the analysis showed that two actors, scientists and politicians, played a crucial role in defining brain drain as a problem throughout the historical process and that the issue came to the fore as a problem especially during periods of social, economic and political crisis.
Beyin göçü, son yıllarda tüm dünyanın en çok tartıştığı meselelerdendir. Yeni bir olgu olmamakla birlikte beyin göçünün dünya gündeminde yer alması, 1960’lı yıllar itibariyle gerçekleşmiştir. Gelişmiş bir ülkeden başka bir gelişmiş ülkeye doğru gerçekleşebileceği gibi genellikle az gelişmiş/gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere gerçekleşen beyin göçünü ihraç eden ülkelerden biri de Türkiye’dir. Beyin göçü olgusu son yıllarda hem medya organlarında hem de siyaset arenasında bir “problem” olarak sıkça tartışılmaktadır. Bu makalenin amacı, beyin göçü olgusunun Türkiye için bir sosyal problem olup olmadığı meselesini sosyal problemler perspektifinden incelemektir. Bu makalede Türkiye’de “beyin göçü” olgusunun tarihsel süreç içerisinde iddia sahipleri tarafından sosyal bir problem olarak inşa edildiği sürece odaklanılmaktadır. Bu bağlamda Spector ve Kitsuse’nin ortaya koymuş olduğu 4 ana aşama üzerinden Türkiye’de beyin göçü olgusunun sosyal bir problem olarak inşa süreci ele alınmıştır. Bu kapsamda doküman incelemesiyle ve içerik analizi tekniğiyle gazete haberlerinden elde edilen verilerden yararlanılmıştır. Analiz sonucunda tarihsel süreç içerisinde beyin göçünün problem olarak tanımlanmasında iddia sahibi olarak iki aktörün- bilim insanları ve siyasetçilerin- kritik rol oynadığı, konunun özellikle sosyal, ekonomik ve politik kriz dönemlerinde bir problem olarak gündeme geldiği görülmüştür.