3.Ulusal utup Çalıştayı, Ankara, Türkiye, 5 - 06 Eylül 2019, cilt.1, sa.1, ss.124
Kutup bölgeleri, Dünya'nın en soğuk alanları olarak bilinen, coğrafi kutupları çevreleyen
buzul kaplı bölgeleridir. Bu bölgeler Arktik Okyanusu çevresi ve Güneyde bulunan
Antarktika kıtasıdır. Kuzey Kutup bölgesi, çoğunlukla kuzey buz denizinde yüzer durumda
bulunan kütlesel buzlardan oluşur. Bunlar kara parçalarıyla çevrilidir. Güney Kutup bölgesi
de kara alanlarının üzerinde bulunan buz ve okyanusla çevrilidir. Kutup bölgeler insanların
yoğun yaşam alanlarından uzak olmaları nedeni ile nispeten bozulmadan kalabilmişlerdir.
Ulaşılma güçlükleri, bakir alanlar olarak kalmaları her iki kutup alanının cazibesini
artırmaktadır. Özellikle Antarktika bölgesinde Kıta sahanlığında bulunan değerli maden
kaynakları ve büyük miktarda petrol ve doğal gaz birikimi için değil, aynı zamanda balıklar
ve kriller gibi doğal biyolojik kaynakları nedeniyle de büyük bilimsel ilgi çekmektedir.
Biyolojik özellikleriyle kutup alanları birer açık laboratuvar olarak da kabul edilirler.
Ülkelerin kutup bölgelerde yaptıkları çalışmalar ülkeler adına bölgede bilimsel varlık
göstermek açısından önemlidir. Bu amaç doğrultusunda geçmiş dönemlerde bireysel ve ikili
işbirlikleri ile birçok araştırma yürütülmüştür. Bu çalışmalar sonucunda 2017 yılı itibari ile
Bilim Sanayii ve Teknoloji Bakanlığı desteği ve İstanbul Teknik Üniversitesi, Kutup
Araştırmaları Uyg-Arş Merkezi koordinatörlüğünde Türk Antarktik Seferleri (TAE)
başlatılmıştır. Bu seferlere (TAE-I, TAE-II ve TAE-II) Karadeniz Teknik Üniversitesi,
Deniz Bilimleri Fakültesi olarak katılım sağlanmış ve TAE-III seferi için hazırlanan proje
saha çalışmaları tamamlanmış laboratuvar çalışmaları ise devam etmektedir. TAE-I için
yapılan tüm çalışmalar tamamlanmıştır. TAE-II örnekleri ise TAE-III örnekleri ile birlikte
çalışılmaktadır. Bu çalışmalara ek olarak 2019 yılında Türk Arktik Bilimsel Seferi TASE2019 Temmuz 2019 yılında Svalbard adasında gerçekleştirilmiş olup 80° kuzey enlemine
kadar gidilerek zooplankton, fitoplankton ve bakterioplankton örneklemeleri 7 istasyonda
yapılmıştır.
Hazırlanan bu bildiride TAE-I seferinde çalışılan 4 istasyondan elde edilin fitoplankton
çalışmalarının sonuçları, TAE-II ve TASE-2019 için yapılan çalışmalar, TAE-III için
hazırlanan “Piko-dan Meso-ya Antarktik pelajik ekosisteminde plankton: Pigment
Kompozisyonu, Komunite yapısı, Prokaryotik metageni” başlıklı projeye ait çalışılan 7
istasyondaki piko nanoplankton yapısı, pigment kompozisyonu, fito ve zooplankton
çalışmalarına ait sonuçlar sunulacaktır.
The arctic regions are the glacier-covered regions surrounding the geographic poles, known
as the coldest areas of the Earth. These regions are around the Arctic Ocean and the
Antarctic continent located in the South. The Arctic region is mainly composed of mass ice
that floats in the northern ice sea. This mass ices are surrounded by land. Ice which is over
land areas in the Arctic region is also surrounded by ice and ocean. Polar Regions have
remained relatively intact because of the fact that people are far from dense living spaces.
Difficulties to reach and remain untouched areas increase the attractiveness of both polar
areas. Especially in the Antarctic region, it attracts great scientific interest not only for the
precious mineral resources and large amounts of oil and gas accumulation in the continental
shelf, but also because of its natural biological resources such as fish and krill. Polar areas
with their biological properties are also accepted as open laboratories. The studies carried
out by countries in Polar Regions are important in terms of showing scientific presence in
the region on behalf of countries. So, many researches have been conducted in the past with
individual and bilateral collaborations. As a result of these studies, Turkish Antarctic
Expeditions (TAE) have been initiated since 2017 with the support of the Ministry of
Science, Industry and Technology and under the coordination of Istanbul Technical
University Polar Research Center. These expedition (TAE-I, TAE-II and TAE-II) were
attended by the Faculty of Marine Sciences at Karadeniz Technical University. Field works
of project which was offered for TAE-III expedition have been completed and laboratory
studies are continuing. All works for TAE-I have been completed. TAE-II samples are
studied together with TAE-III samples. In addition to these studies, the Turkish Arctic
Scientific Expedition 2019 (TASE-2019) was held in July 2019 on the island of Svalbard.
Zooplankton, phytoplankton and bacterioplankton were sampled at 7 stations and 80 ° N
latitude was also included to expedition.
In this paper, the results of the phytoplankton studies results obtained from the 4 stations
studied during the TAE-I expedition, the studies for TAE-II and TASE-2019 and the some
results of TAE-III project which is entitled as "from pico- to Meso- Plankton in Antarctic
Pelagic Ecosystem: Pigment Composition, Community Structure and Prokaryotic
metageni", will be presented.