Sosyal Siyaset Konferansları Dergisi, cilt.2, sa.81, ss.325-366, 2021 (Hakemli Dergi)
Pasif işgücü piyasası politikaları içerisinde yer alan işsizlik sigortası ve kıdem tazminatı; işsizliğin neden olduğu
olumsuz sonuçları gidermeye yönelik önemli düzenlemelerdir. Türkiye’de kıdem tazminatı, 1936 yılında ilk
iş kanunu olan 3008 sayılı Kanun ile birlikte uygulanmaya başlamıştır. İşsizlik sigortası ise kurulma çabaları
erken tarihlerde başlamasına rağmen, kıdem tazminatı uygulaması başta olmak üzere çeşitli nedenler
gerekçe gösterilerek sürekli ertelenmiş ve nihayet 1999 yılına gelindiğinde 4447 sayılı İşsizlik Sigortası
Kanunu ile birlikte uygulamaya geçirilmiştir. İşsizlik sigortasıyla birlikte oluşturulan işsizlik sigortası fonunun
giderleri başlangıçta sadece işini kaybedenlere yönelik iken 2008 yılından itibaren tüm işsizleri kapsayacak
şekilde sürekli artış göstermiştir. Yapılan düzenlemelerle fonun gider kalemlerinin artması fonun etkinliği
konusunda sürekli eleştirilere neden olmaktadır. Diğer yandan kıdem tazminatından işini kaybedenlerin
çeşitli nedenlerle çok küçük bir kesimi yararlanmaktadır. Dolayısıyla işini kaybeden tüm çalışanların
yararlanabileceği ve işverenleri ani ve yüklü ödemelerden kurtaran bir fon sistemin oluşturulması tartışmaları
sürekli gündemdeki yerini korumaktadır. Kıdem tazminatı fonunun oluşturulması yönündeki çalışmalar 1954
yılından günümüze kadar devam etmesine rağmen henüz bir sonuç alınamamıştır. Hazırlanmasında yasalar,
yasa tasarıları, kalkınma planları gibi düzenlemeler, istatistikler ve bu alanda mevcut yayınlanmış literatür
referans olarak alınan bu çalışmanın amacı, Türkiye’de etkin olarak kullanılamayan işsizlik sigortası fonu ile
oluşturulması uzun yıllardır gündemde olan kıdem tazminatı fonu tartışmalarının değerlendirilmesi ve bu
yönde görüş ve önerilerin sunulmasıdır.