Kartepe Zirvesi ve Şehircilik Fuarı: Dirençli Şehirler ve Şehrin Dönüşümü, Kocaeli, Türkiye, 24 - 27 Mart 2022, ss.258
Nüfusun ve ekonomik faaliyetlerin kentsel alanlarda yoğunlaşması, sosyo-ekonomik kalkınmanın itici gücü olmakla beraber, büyük miktarlarda katı atığın ortaya çıkmasına da yol açmaktadır. Bu atıklar bir yandan çevre ve insan sağlığı, öte yandan kentsel sistemler (ekonomik, sosyal, kültürel ve altyapı vb.) açısından risk oluşturmaktadır. Kentsel katı atıklardan kaynaklı risklerin azaltılması, söz konusu atıkların etkin bir şekilde yönetilmesini gerekli kılmaktadır. Kentsel katı atıkların yönetiminde sağlanacak etkinlik, aynı zamanda kentsel sistemler üzerinde atık kaynaklı risklerin azaltılarak direncin artırılmasına da katkıda bulunabilecek niteliktedir. Literatür araştırmasına dayanan bu çalışmanın amacı, kentsel katı atık yönetiminde tercih edilen uygulamaların kentsel direnç üzerindeki etkilerinin teorik bir bakış açısıyla incelenmesidir. Üç bölümden oluşan çalışmanın birinci bölümünde, kentsel katı atık yönetiminde yaygın bir şekilde tercih edilen yakma, depolama, entegre katı atık yönetimi ve sıfır atık uygulamaları ele alınmıştır. İkinci bölümde, kentsel direnç ve kentsel katı atık yönetimi arasındaki ilişki ortaya konulmuştur. Üçüncü ve son bölümde ise, kentsel katı atık yönetimi uygulamalarının kentsel direnç üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri incelenmiştir. Yapılan değerlendirmeler sonucunda, yakma ve depolama uygulamalarının kentsel direnç üzerinde olumsuz; entegre katı atık yönetimi ve sıfır atık uygulamalarının ise olumlu etkiler ortaya çıkarabileceği tespit edilmiştir.