Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği 55. Ulusal Kongresi, 28-31 Ekim 2021 Antalya, Antalya, Turkey, 28 October 2021, pp.104-109
Giriş / Amaç:
Çalışmamızda düşük (10-12 mmHg) ve yüksek (13-15 mmHg) olarak sınıflanan iki farklı
pnömoperitoneum basınç aralığında opere edilen hasta gruplarındaki hemodinamik
değişikliklerin serebral oksijenizasyon üzerindeki etkilerini, serebral oksimetre kullanarak
karşılaştırmayı amaçladık.
Gereç ve Yöntem:
Çalışma elektif şartlarda, ters Trendelenburg pozisyonunda laparoskopik kolesistektomi
gerçekleştirilen, 18-65 yaş arası, ASA I, II, III sınıflamasına dahil toplam 70 hastada, randomize
prospektif olarak gerçekleştirildi. Çalışma sonunda 60 hastanın verileri analiz edildi. Çalışmaya
dahil edilen hastalar, operasyon öncesinde düşük basınç ve yüksek basınç olarak randomize iki
gruba ayrıldı. Hastaların anestezi idamesinde %50/ %50 oksijen/hava karışımı ile %2 sevofluran
gaz karışımı kullanıldı. Ameliyat sırasında analjezi remifentanil infüzyonu ile sağlandı. Hastaların
kalp hızı, periferik oksijen saturasyonu, sistolik ,diyastolik ve ortalama arter basıncı, BIS değeri,
end-tidal karbondioksit değeri, sağ ve sol serebral oksijen saturasyonu (rSO2) değerleri indüksiyon
öncesinde, indüksiyon sonrasında, pnömoperitoneum başlangıcında, pnömoperitoneum
oluşturulduktan sonra 5, 10, 15, 30, 60, 90. dakikalarda, cerrahi işlem sonunda ve anestezi
uygulaması sonunda kaydedildi.
Bulgular:
Grupların hemodinamik parametreleri kıyaslandığında, gruplar arasında istatistiksel olarak
anlamlı fark tespit edilmedi.
Gruplara göre sağ rSO2 değerlerinin bazala göre değişim ortalamaları arasında, pnömoperitoneum
sonrası 5. dk, 15. dk ve pnömoperitoneum sonunda istatistiksel olarak anlamlı farklar bulundu.
Gruplara göre sol rSO₂ değerlerinin bazale göre değişim ortalamaları arasında, pnömoperitoneum
sonunda istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu.
Gruplar arasında sağ serebral oksijen saturasyonu değerleri bazale göre kıyaslandığında, düşük
basınç grubunda operasyon boyunca bazale oranla %20 üzerinde düşüş gösteren herhangi bir hasta
izlenmedi. Buna rağmen, yüksek basınç grubunda pnömoperitoneum süresince 2 ve cerrahi
sonunda toplam 3 hastada serebral oksijen saturasyonunda %20 üzerinde düşüş tespit edildi.
Tartışma / Sonuç:
Laparoskopik kolesistektomi yapılan, pnömoperitoneumun düşük ve yüksek insuflasyon basıncı
ile oluşturulduğu iki hasta grubunda izlenen hemodinamik parametrelerdeki değişim
kıyaslandığında, istatistiksel olarak anlamlı farklılık tespit edilmedi. Buna rağmen, serebral
oksijen saturasyonunun bazale göre değişim değerlerinin ortalamaları arasında gruplar
arasında anlamlı farklar bulundu. Düşük basınç grubunda serebral oksijenizasyonun daha iyi
korunduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler : Laparoskopik kolesistektomi, near infrared spectroscopy,
pnömoperitoneum, serebrovasküler dolaşım