Ülkemizde Enfeksiyon Önleme ve Kontrol Programının Değerlendirilmesi: 15 Yılın Ardından


Azak Karali E., Sertçelik A., Ersöz G., Çelebi G., Eser F., Çağ Y., ...Daha Fazla

10. TÜRKİYE EKMUD BİLİMSEL KONGRESİ - 25-29 MAYIS 2022, Antalya, Türkiye, 25 - 29 Mayıs 2022, ss.74-75

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.74-75
  • Karadeniz Teknik Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş: Sağlık hizmeti ilişkili enfeksiyonlar (SHİE), hasta güvenliği ve sağlıkta kalite için gereklidir. DSÖ, enfeksiyon önleme ve kontrol (EÖK) programlarında asgari standartları ve temel bileşenlerini yayınlamıştır. Ayrıca, yıllardır devam eden ve ‘‘sessiz pandemi’’ olarak adlandırılan antimikrobiyal direncin (AMD) azaltılması için de bu bileşenleri uygulamak gereklidir. Bu çalışmada amaç, ulusal EÖK programının 15 yılın ardından DSÖ’nün belirlediği EÖK temel bileşenleri esas alınarak değerlendirilmesi; ayrıca, EÖK programı ile yoğun bakım ünitelerinde (YBÜ) SHİE oranları ve AMD arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Gereç ve Yöntem: Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) üyeleri çalışmaya davet edildi. Gönüllü merkezlerde EÖK önlemleri, YBÜ’lerde 2021 yılındaki SHİE ve AMD oranları anket formu üzerinden toplandı. Bulgular: Türkiye’nin yedi bölgesinden toplam 68 merkez çalışmaya katıldı. Bunların %85’i üçüncü basamak hastanelerdi. Tüm merkezlerin bir EÖK programı ve EÖK komitesi vardı. Ayrıca, bu merkezlerde SHİE/ AMD sürveyansı, EÖK önlemleri ile ilgili eğitim, gözlem ve geri bildirim uygulanmaktaydı. Ancak, üçüncü basamak YBÜ’lerin %62’sinde gündüz şiftinde ve %47’sinde gece şiftinde hemşire/yatak oranı ≥0,5 (Şekil 1) idi. Ayrıca, hastanelerin %74’ünde enfeksiyon kontrol hemşiresi sayısı yönetmeliğin önerdiği sayının altında (<1 hemşire/150 yatak) idi. İnvaziv araç ilişkili enfeksiyon oranları 1000 alet gününde; santral kateter ilişkili bakteriyemi 0,8-7,6, ventilatör-ilişkili pnömoni 2,8-6,9, ventilatör-ilişkili olay 0,8-4,6 ve kateter-ilişkili üriner sistem enfeksiyonu 0,8-1,9 idi. SHİE’lerde en sık etkenler Acinetobacter baumannii, Klebsiella pneumoniae, Pseudomonas aeruginosa ve Escherichia coli idi ve karbapenem ve kolistin direnci yüksekti (Tablo 1). Istatistiksel olarak anlamlı olmasa da, hemşire/ hasta oranı <1 hemşire/2 hasta olan YBÜ’lerde SHİE hızı yüksekti. Kateterilişkili ÜSE ile yenidoğan YBÜ’lerde sertifikalı EK hekim sayısı, erişkin YBÜ’lerde sertifikalı EK hemşire sayısı arasında ilişki vardı (p=0,013, p=0,001); ventilatör-ilişkili pnömoni ile erişkin YBÜ’lerde sertifikalı EK hekim sayısı arasında ilişki vardı (p=0,02). Sonuç: Türkiye’de EÖK temel bileşenlerinin ülke çapında değerlendirildiği ilk çalışmadır. Türkiye’de son 15 yılda EÖK’nın temel bileşenlerinin oluşturulmasında önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Ancak, YBÜ’lerde hemşire sayısının ideal oranlara getirilmesi ve iş yükünün azaltılması ile SHİE’ler önemli ölçüde önlenebilecektir. Hastanelerde sertifikalı EK hekim ve hemşire sayısının ideale getirilmesi ve eğitimlerin güncellenmesi de gereklidir. Bu tedbirler, yeni antibiyotik keşfinin olmadığı günümüzde, AMD’nin önlenmesine de katkı sağlayacaktır. Ayrıca, bu çalışmanın sonuçlarına göre, ülke çapında ‘‘Akılcı Antibiyotik Yönetişim Programının’’ başlatılması gerekliliği de görülmektedir.