Akademik Veri Yönetim Sistemi
36.Ulusal Radyoloji Kongresi, Antalya, Türkiye, 21 - 25 Ekim 2015, ss.1, (Tam Metin Bildiri)
GİRİŞ-AMAÇ: İniensefali, başın fikse ve belirgin retrofleksiyonu, ayrıca kısa ve hareketsiz ense ile karakterize nadir bir kranioservikal deformitedir. Biz bu olgu sunumunda prenatal dönemde US ve fetal MR ile tanı koyduğumuz iniensefalinin bulgularını sunmayı amaçladık.
OLGU: Otuz sekiz yaşında 19 haftalık primipar gebeye 3 boyutlu obstetrik US ve fetal MR incelemesi yapıldı.
BULGULAR: Ultrasonografi ve MR incelemesinde kranyumda oksipitopariyetal bölgede geniş ensefalosel, servikal ve torasik vertebralarda posterior elemanlarında füzyon defekti ve kısa vertabral kolon izlendi. Fetus boynunda hiperekstansiyon mevcuttu. Terminasyon yapılan olguda bulgular postnatal olarak doğrulandı.
TARTIŞMA-SONUÇ: İniensefali etyolojisi henüz bilinmeyen, herhangi bir kromozomal anomali ile bağlantısı tanımlanmamış nadir görülen konjenital bir malformasyondur. Oksipital kemik defekti, başın hiperekstansiyonu, servikotorasik vertebralarda malformasyon ile karakterizedir. İniensefali başka bir çok anomali ile birlikte bulunabilir. Bunlar, anensefali, holoprozensefali, spina bifida, mandibulanın yokluğu, yarık damak, pulmoner hipoplazi ya da hiperplazi, kardiyak malformasyon, diyafragmatik herni ya da agenezi, omfalosel, gastroşizis, gastrointestinal atrezi, tek umblikal arter, renal anomaliler ve polihidramniyoz gibi bir çok patolojiyi içermektedir. Fatal olduğu için erken prenatal tanısı önemlidir. İniensefalinin prenatal tanısını US ve fetal MR ile koymak mümkündür. US operatör bağımlı bir radyolojik görüntüleme seçeneği olup tecrübe gerektirmektedir. Ayrıca ikinci düzey bir obstetrik US inceleme zaman alan ve dikkat gerektiren bir tetkiktir. MR ise pahalı ve ulaşılması her zaman mümkün olmayan bir görüntüleme yöntemidir. Bu tür anomalilerin tanısında şüpheli olgularda sonografik inceleme yetersiz kaldığı zaman MR kullanılması gerekmektedir. Bu özellikle izole iniensefali olgularında gerekli olmaktadır