Sosyal Bilimler Elektronik Dergisi, cilt.2, sa.3, ss.170-187, 2018 (Hakemli Dergi)
2008 krizinin gerek gelişmiş, gerekse de gelişmekte olan ekonomilere maliyeti ağır olmuş ve bu maliyetleri minimize etmek amacıyla hemen hemen tüm merkez bankaları politika değişikliklerine gitmişlerdir. Bu bağlamda gelişmekte olan ülkeler, gelişmiş ekonomilerin aldığı kararlar sonucunda ortaya çıkan bol likiditenin kendi ekonomilerine verebileceği olası zararı minimize edebilmek için faiz koridoru, rezerv opsiyon mekanizması (ROM), zorunlu karşılıklar (ZK), likidite yönetimi vb. uygulamaları kullanmışlardır. Bu yeni bakış açısı çerçevesinde, zaman zaman geçmiş dönemlerde de kullanılan, ancak 2000’li yıllarla birlikte daha popüler hale gelen ve finansal istikrarın yeniden sağlanması amacı taşıyan makro - ihtiyati politika önlemleri yeniden gündeme gelmiştir. TCMB'ye (2014) göre makro-ihtiyati politikaların amacı, olası bir sistemik riskin finansal sistem ve ekonomi üzerindeki negatif yansımalarını minimize etmektir. Çalışmada öncelikle finansal istikrar kavramı ve devamında da makro ihtiyati politika araçlarının yapısı ve fonksiyonlarına dair değerlendirmeler yapılacaktır. Finansal istikrar için geliştirilmesi gereken mekanizmalara ve bu mekanizmalarda para politikasının üstleneceği role ilişkin tartışmalar ve TCMB’nin 2008 Küresel Kriz sonrası dönemde makro ihtiyati politika uygulamaları incelenerek etkileri değerlendirilmektedir
2008 Crisis had negative effects both on developing and developed countries, and in order to minimize these effects, almost all of central banks changed their policies. Developing countries utilized from implementations such as interest corridor, ROM, required reserves and so to minimize the possible damages that were caused by excess liquidity, resulting from the decisions of developed countries. With this new point of view, macro-prudential policy measures, which were used time to time back then, but became more popular with 2000s and which aim to re-establishment of the financial stability, came to fore. According to TCMB- what is aimed with macroprudential policies is to restrict the systemic risk from the financial system and economy. In this study, firstly, the concept of financial stability and then the structures and functions of macro-prudential policy instruments will be discussed. Also, some discussions about what kind of a mechanism can be developed and what role of monetary policy will be in this mechanism will be analyzed. Lastly, macro-prudential policies of TCMB after the 2008 crisis and the effects of the policies will be studied.