Karadeniz Uluslararası Bilimsel Dergisi, sa.46, ss.105-122, 2020 (Hakemli Dergi)
İçinde yaşadığımız güvensizlik koşullarının kaynaklarının neler olduğunu ortaya koymak ve
bunlara karşı uygulanabilir bir çözümü Bauman’ın sosyal teorisinden hareketle
temellendirmek araştırmanın amacını oluşturmaktadır. Nitel bir araştırma yapılmıştır ve
doküman incelemesi yöntemine özellikle de eleştirel söylem analizine müracaat edilmiştir.
Güvensizliğin üç türünün olduğu ve bunların da belirsizlik, güvensizlik ve emniyetsizlik
şeklinde sınıflandırılabileceği anlaşılmıştır. Bahsedilen güvensizlik türlerinin kaynağının
bilgi ve iktidarın uluslararası alandaki hareketi olduğu, bu iki iktidar türüne karşılık politik
iktidarın ulusal sınırlar içerisinde kaldığı ve bundan dolayı onlara karşılı etkili önlemler
alamadığı tespit edilmiştir. Bilginin ve özellikle sermayenin uluslararası alandaki hareketine
karşı etkili önlemler alamayan politik iktidarın, kendisine tabi olanlar üzerindeki meşruiyetini
daha fazla zedelememek için bir şeyler yapıyor görünmeye çalıştığı bundan dolayı da bütün
güvensizlik türlerini tek bir bileşene, emniyetsizlik’e kaydettiği anlaşılmıştır. Belirsizlik ve
güvensizlik’in doğurduğu risklere karşı bütün tehditleri emniyetsizlik’e yıkan politik
iktidarın belirleyici niteliğinin, bekçi devleti haline dönüşmek olduğu tespit edilmiştir. Oysa
politik iktidarların daha etkili önlemler almaları bunun için de bir araya gelerek uluslararası
yasama, yürütme ve yargı organlarını içeren bir küresel cumhuriyet rejimini tesis etmeleri
gerektiği anlaşılmıştır. Bir başka yönetim tarzının değil de cumhuriyet’in tercih edilmesinin
sebebinin de karşılaşılan sorunların müzakareye dayalı olarak çözülmesine imkân
sunmasından kaynaklandığı belirlenmiştir. Müzakere kültürünün gelişmesi için de sosyal
medya imkânlarının yeni kamusal alanlar olarak görülmeleri gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.