KÜLTÜRLERARASI İLETİŞİM ÖĞRENCİ SEMPOZYUMU, Gümüşhane, Türkiye, 15 - 16 Ekim 2015, sa.34, ss.285-299
ÖZET
Yeni bir din ve medeniyetin kabulü, bu din ve medeniyeti benimseyen milletlerin hayatında büyük değişiklikler meydana getiren hâdiselerden biridir. Nitekim Türklerin de tarih boyunca birçok defa din ve medeniyet değiştirdiklerini görmek mümkündür. Son olarak Türklerin İslâmlaşması ise tarihî bir dönüm noktası mahiyetindedir. Konunun önemine binaen Türklerin İslâmlaşma süreci ile ilgili olarak bugüne kadar birçok çalışma yapılmıştır. Ancak yakın zamana kadar yapılan çalışmalarda daha çok siyasi olaylara temas edilmiş ve genel anlamda iki farklı tez ileri sürülmüştür. Bu tezler; “Türklerin Müslüman olmadan önce de İslâm’a çok yakın dini inançlara sahip oldukları, bu sebeple hiç yabancılık çekmeden ve direnmeden kolayca uyum sağladıkları” veya “büyük baskılar ve katliamlar sonucu zorla İslâm’a sokuldukları” şeklindedir. Son yapılan çalışmalar ise yukarıdaki tezlerin gerçeği tam olarak yansıtmadığı ve İslâmlaşma sürecinin çok karmaşık siyasî, sosyal-ekonomik ve kültürel birtakım şartlar dâhilinde cereyan ettiğini ortaya çıkarmaktadır. Bu çalışmada siyasî olaylardan ziyade kültürel unsurlar ön planda tutulmuş; Türk ve Arap kültürünün nasıl karşılaştıkları ve hangi sosyal çerçevede tanıştıklarını belirtilmiş, akabinde bu kültürlerin İslâmlaşma sürecine etkisi üzerinde durulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Türkler, Türk-Arap İlişkileri, İslâmiyet, Din, Kültür,
Medeniyet