Bu çalışmanın temel amacı, denizcilik gücünün teorik çerçevesini tespit etmek ve deniz gücü ile deniz kuvveti kavramlarının ne ölçüde denizcilik gücünün alt bileşenleri olduğunu ortaya koymaktır. Çalışma ayrıca denizlerin ve denizcilik gücünün uluslararası ilişkilerdeki rolünü de analiz etmeyi hedeflemektedir. Denizcilik gücü, gemiler, limanlar ve filolar gibi deniz yeteneklerinin ulusal çıkarlar doğrultusunda kullanılması anlamına gelirken; deniz gücü ise ülkenin coğrafi konumu, fiziki yapısı ve nüfusu gibi unsurlar sayesinde deniz üstünlüğü elde etmesidir. Deniz kuvveti de deniz gücünün askeri bileşenini olup, ülkenin deniz yetki sahalarındaki çıkarlarının korunmasında önemli bir role sahiptir. Bu bağlamda çalışmada öncelikle, denizcilik gücünün hangi unsurlardan teşkil olduğu açıklanacak ve Rusya Federasyonu, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri’nin ilgili kurumları tarafından hazırlanan deniz strateji belgelerindeki önemi tartışılacaktır. Ardından, denizlerin toplumlar için önemine değinilecek ve deniz gücü kavramını ilk kez kullanan Alfred T. Mahan’ın Deniz Hakimiyeti Teorisi incelenerek, deniz gücünü oluşturan bileşenler ifade edilecektir. Son olarak, açık denizlerin başta devletler olmak üzere çeşitli aktörler için öneminin artmasıyla birlikte, deniz kuvvetlerin nasıl bir değişim ve dönüşüm sürecine girdiği ele alınacak, temel görev alanları keşfedilecek ve uluslararası sistemdeki diplomatik rolü üzerinde durulacaktır.