Uluslararası ilişkilerin doğasındaki çatışma olgusu ve bunun beraberinde getirdiği güvenlik çalışmaları her geçen gün dönemin koşullarıyla birlikte yeniden şekillenmektedir. Devletler arasındaki sınırlar ya da teknolojik gelişmelerle birlikte oluşan sınırsızlıklar bu alanda güvenlik kaygılarına bir yenisini daha eklemiştir. Siber tehditlerin dönüştüğü uluslararası ortam maddi kayıplarla kendi dinamiklerini belirlemeye devam etmektedir. Uluslararası antlaşmalarla ve bir dizi düzenlemeyle önüne geçilmeye çalışılan siber suçlar ve devletler arasında bir çıkar mücadelesine dönüşen siber alan farklı saldırgan profillerini de ortaya çıkarmıştır. Farklı güvenlik şirketlerinin ve araştırma kuruluşlarının, çoğu zaman devletlerle birlikte çalışarak ortaya çıkardıkları raporlar değişimi gözler önüne sermektedir. Siber güvenliğe ilişkin tehditlerin dönüştürülmesinin mümkün olup olamayacağı ve uluslararası alanda atılan/atılması gereken adımlar çalışma dahilinde değerlendirilerek bir yaklaşım sergilenmeye çalışılmıştır. Açıklayıcı ve verilerin karşılaştırıldığı bir yaklaşımla yapılan değerlendirmelerde geniş bir çalışma alanı karşımıza çıkmaktadır.