Motif Akademi Halkbilimi Dergisi, cilt.13, sa.32, ss.1602-1620, 2020 (Hakemli Dergi)
Ahmet Hamdi Tanpınar, toplum-birey-doğa terkibi üzerinden yaşanan açmazları/ çatışmaları düşsel bir ironi olarak kurgular. Rüya estetiğinin parentezlediği eserleri, iletilmek istenilen mesajın örtülü bir biçimde verilmesinin amaçlandığı çok katmanlı ve çok anlamlı ruhsal birer ürün hâlindedir. Tanpınar estetiğinin bütün unsurları ile yansıdığı Abdullah Efendi’nin Rüyaları adlı hikâye, başkişinin gerçek-rüya, düzen-karmaşa, umut-umutsuzluk gibi karşıt uçlarda gidip geldiği bir sarkaç düzeneğinde kurgulanır. Yaşanan her olay ve her düşünce, bu sarkaca ivme vermekte, maddi dünyaya başkaldıran başkişinin iradesiz kişiliğinin sarsılmasına sebep olmaktadır. Olay örgüsü, özneliği aşan bir imge niteliğindeki başkişinin bilinçaltına yaptığı yolculukta yaşadığı olağanüstü olayların, hezeyanların, hayaletlerin, gaipten seslerin, kâbusvari illüzyonların ve halüsinasyonların hâkim anlatıcı ve bakış açısı ile anlatımıdır. Abdullah Efendi’nin içinde bulunduğu ruh hâli, simgesel örgütlenme ile bilinç (id), bilinç öncesi/ ön bilinç (süperego) ve bilinçli arabulucu (ego) bağıntılarında yoğun zihinsel süreçlerin sigortası görevini gerçekleştiren psikanalitik düzleme taşınır. Karnaval karmaşasına sahip metinde zihnin ısrarcı çocuğu id, yasakçı ebeveyn süperego tarafından engellenen isteklerini dengeleyen ego görünümündeki rüyalar aracılığıyla gerçekleştirmeye çalışır. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın anlatıcı ve yazar kimliğiyle inceleme dışı bırakılacağı bu çalışmada psikanalitik kurama ait araçların izi sürülecek; bir kurgu kişisi olarak Abdullah Efendi’nin rüyalarında üç zihinsel kavramın/ “id, ego, süperego”nun etkisi ve bu rüyaları görmeye iten psikoloji tahlil edilecektir.