Akademik Veri Yönetim Sistemi
INTERNATIONAL ALIJA SYMPOSIUM, Saray Bosna, Bosna-Hersek, 23 - 24 Kasım 2013, ss.8
Soğuk Savaş sonrasında yedi farklı ana ulustan meydana gelen ve Tito diktatörlüğü altında demir yumrukla yönetilen Yugoslavya’nın dağılmasının an meselesi olduğu uluslararası sisteme yeniden şekil vermek için politikalar üreten aktörlerin de bilgisi dahilindeydi. Soğuk Savaş sonrasında kaçınılmaz olarak tek kutuplu bir sisteme dönen dünya sisteminde ABD’nin dağılacak olan Yugoslavya’yı ve sonrasında neler olabileceğini Soğuk Savaş dönemi istihbarat kurumları vasıtasıyla çok yakından takip ettiği görülür. Fakat, dönemin büyük kısmı CIA ajanları tarafından hazırlanan istihbarat raporlarında dağılacak olan Yugoslavya’da Bosna Hersek’e bir rol biçilmez. Oysa, tarihin en kanlı katliamlarından ve soykırım denemelerinden bir tanesi Sırplar tarafından, dağılan Yugoslavya’dan ayrılmak isteyen Müslüman Boşnaklara karşı uygulanacak ve Orta Avrupa’daki bu katliama Batı dünyası uzun süre sessiz kalacaktır.
Soon after the Cold War, international actors who were trying to redesign the IR system was aware of the situation that, Yugoslavia which consisted of seven main different nations and ruled under Tito dictatorship with iron fist for a while will be disintegrated in a coming future. At post-Cold War era the international system inevitably had been transformed into unipolar structure and USA, by using Cold War intelligence services was monitoring Yugoslavia and trying to bring out what would be happened after this disintegration. But, yet in a disintegrated Yugoslavia there was not a role for Bosnia-Herzegovina in the intelligence reports mostly prepared by CIA agents in the field. Whereas, one of the most bloodshed massacres and genocide attempts of the world in the center of middle Europe would be carried on Bosnian Muslims by Serbs, who wanted to disintegrate from Yugoslavia. Unfortunately for a long period the Western world would overlook this catastrophe next to her.